Mutay Öztemiz

Mutay ÖztemizSüryaniler yazarı
Yazar
8.5/10
4 Kişi
22
Okunma
2
Beğeni
641
Görüntülenme

Mutay Öztemiz Sözleri ve Alıntıları

Mutay Öztemiz sözleri ve alıntılarını, Mutay Öztemiz kitap alıntılarını, Mutay Öztemiz en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Süryani topluluğunu tanımlayan en önemli özellik din, ikincisi ise dildir. Süryaniler, modern Aramiceyi anadili olarak kullanmasa da, kili- sede kullanılan Süryanice aynı zamanda topluluğu birleştiren bir etken- dir. Süryanilerin birçoğunun, ne klasik Süryanice ne de modern Ara- mice anlamamasına karşın, Süryani alfabesini bilmektedir. İlginçtir ki, "Ortadoğu'daki Hıristiyanlar, Süryani alfabesi kullanarak birçok Arapça kitap yazmıştır."4 Demek ki, dil unutulmuşsa bile, kimlik açısından alfa- besine hâlâ önem verilir. Arapça, Kürtçe veya Türkçe konuşan Süryani- ler,pi šlōmō gibi selamlaşmaları, genel olarak bilip kullanmaktadır
Sayfa 21 - AyrıntıKitabı okudu
Süryani Hıristiyanlığı, Konstantinopolis'teki Ortodoks Patrikhane- si'ne bağlı olan kiliselerden farklıdır. Bu farklılık sadece Tanrıbilim açısından değildir, inancın duyulup yaşanmasında da fark edilebilmek- tedirEdessa ve Mezopotamya'daki Hıristiyanlık, Helenistik dünyadan bayağı farklı olan, kısmen Sami bir çevrede oluşmuştur. Sami geçmişi olduğu görülebilen yazarlardan biri, aşağı yukarı 306 yılında Nisibis (Nusaybin)'de doğup 373 yılında Edessa'da ölen şair ve Tanrıbilimci Efrem'dir. Efrem, Süryanicede leppi (Mor Afrem "Aziz Efrem") olarak tanınmaktadır.
Sayfa 15 - AyrıntıKitabı okudu
Reklam
t.c. anayasasındaki
163. madde, temel olarak, devletin ekonomik, yasal, siyasal ve toplumsal düzenini dinsel inanç ve kurallara uydurma amacıyla propaganda yapılmasının ve örgütlenilmesinin suç sayıldığı maddedir.
Dünyanın her yerinde kadınlar hala insan eliyle oluşturulan uygarlığın doğuşundan beri neredeyse değişmeyen, tuzağa düşürülmüş cinsel bir köle durumundadır. Çünkü insan soyu evrensel ataerkil üstünlük inancını bir gram bile azaltmamıştır.
Sayfa 87
Hamidiye Alaylarından kaçan Süryaniler, İran'a geçip, sığınmışlardır. Geride küçük bir grup Beytülşebap'ta kalmıştır. Bu g grup, Musul sorunun görüşüldüğü İstanbul Konferansı sırasında isyan çıkar- mıştır. İsyan 16 gün sonra, 28 Eylül 1924'te bastırılmıştır.
Sayfa 57 - AyrıntıKitabı okudu
Süryani Hıristiyanlığın tarihi, "Edɛσoa Edessa kentinde, Süryaniler için önemli olan Abgar öyküsüyle başlamıştır. Öyküde, hem Süryani ki- lisesinin havarilere dayandığı, hem de Süryanilerin Arami halkına bağlı olduğu anlatılmaktadır
Sayfa 14 - AyrıntıKitabı okudu
Reklam
Özellikle 1843-1846 yılla- rı arasında yaşanan ilk trajik olaylar, 1915'teki olayların öncüsü gibidir. Kürt aşiretlerinde iktidarın el değiştirmesi klasik ortaçağ zihniyeti ile işlemekte yani soya dayalı olarak yönetici, yönetimi ele almaktadır. Söz edilen yıllarda, Hakkâri bölgesinde Kürt ve Nasturi aşiretleri bir arada yaşamaktadır. Aynı Kürt aşiretinden iki kişinin (amca ve yeğen) aşire- tin başına geçmek istemesi ve bunlardan yeğen olanın Nasturi Patriği Mar Şamun tarafından desteklenmesi nedeniyle Nasturiler, Kürtlerin hedefi haline gelecektir. Kürt lideri Bedirhan, 1843 yılında aynı bölge- den 10.000 Nasturi'yi, teslim olmalarına karşın, aşiretine öldürtecektir. Buna dair önemli bilgilerden biri, o dönem bölgede misyoner olarak görev yapan A.H. Layard tarafından aktarılmaktadır. 1847 yılında İngiliz, Rus ve Amerikan temsilcileri, Bedirhan ve aşi- retine Osmanlı Hükümetinin müdahalede bulunması konusunda bas- kı yaparlar. Tepkilerin artması üzerine, Osmanlı Hükümeti tarafından Cizre'ye gönderilen güçlü bir ordu, Bedirhan'ı mağlup eder ve Bedirhan 1847'de teslim olarak İstanbul'a getirilir. Buradan sekiz yıllığına Girit'e sürgüne gönderilen Bedirhan, oradan Şam'a geçer ve 1870 tarihinde Şam'da ölür.52 Hıristiyanlar bu olaylardan şunu öğrenmişlerdir ki ancak misyonerler aracılığıyla, Batıya seslerini duyurabilirler.
Sayfa 39 - AyrıntıKitabı okudu
MSP Genel Merkezinde Atatürk resimlerinin bulunmaması, ölümünün 35. yıldönümünde, Erbakan'ın bir gazete zoruyla Ata'yı anmaya zorlanması, MSP IV. Büyük Kongresi'nin bitiminde Atatürk resimlerinin yırtılması, Kongre salonuna Atatürk hakkında çirkin sözlerin yazılması gerek MSP'nin gerekse MSP'nin Atatürk'e bakış açılarını bizlere açıklar.
DP sadece dinci çevrelere verdiği ödünleri ön plana çıkartılmıştır, demek büyük bir yanılgı olur. Gerçekte dayandığı ticaret burjuvazisinin yönelimlerine uygun olan enflasyoncu bir politika izleyen DP, pazar ekonomisine geçişi gerçekleştirmiştir. Kapalı köy ekonomisi yerini pazar ekonomisine bırakırken; ticaret burjuvazisi ve büyük toprak sahipleri ciddi anlamda hamle yapmışlar ve bu ileriki yıllara aktarılmıştır. Oysa bürokratlar, topraksız köylüler ve normal vatandaş giderek yoksullaşmaya başlamıştır. Pazar ekonomisi, bir dönem için köylünün eline fazla para geçerek, varsıllık görüntüsü oluşturmuşsa da , enflasyon eldeki parayı değersiz kılmaya neden olmuştur.
Engels'e göre analık hukukunun yıkılışı kadın cinsinin büyük tarihsel yenilgisi olmuştur. Bu yenilgiden sonra evde bile yönetimi elde tutan erkektir. Kadın aşağılanmış köleleşmiş ve erkeğin keyif ve çocuk doğurma aleti haline gelmiştir
Sayfa 88
Reklam
10. Yüzyıldan beri görülen Selçukluların Yukarı Mezopotamya’ya gelmesi, oradaki Süryani Ortadokslara baskıları arttırmıştır..... süryanilerin durumunu daha önce görülmemiş şekide etkileyen faktör 14. Yüzyılda Moğolların Mazopotomya’ya gelişi olmuştur. Amida, Mardin ve çevrelerinde binlerce Süryani öldürülüp onlar manastır yok edilmiştir.
şimdi de beka meselesi diyorlar..
Düzen karşıtı, anti kapitalist bir yapılanmayı savunan MHP'nin düzen partisi AP ile koalisyonda olması bir çelişkidir. Türkeş bu durumu; ''Partimiz komünizm tehlikesine karşı böyle bir hükümete katılma zorunluluğu duymuştur. Asıl hedef ve amaç kendi partimizin iktidarıdır.'' sözleriyle açıklamaktadır.
Sayfa 103Kitabı okudu
II. Dünya Savaşı, Türk vatandaşlarının yaşam koşullarında büyük bir gerilemeye neden olmasına karşın, istisnasını da beraberin- de getirmiştir. Bir yandan karaborsa, diğer yandan devlet müdahale- si; büyük toprak sahipleri, ithalatçılar, tüccarlar ve devletin ruhsat ve kontratlarını verebilen memur ve subaylara müthiş kâr olanakları sağla- mıştır. Hükümet, Kasım 1942'de Varlık Vergisi Kanunu'nu ilan etmiştir. Vergiler, belediye memurları, belediye meclisi üyeleri ve Ticaret Odası temsilcilerinden oluşan yerel komiteler tarafından saptanmıştırAncak sabit bir vergi yüzdeliği yoktur. Vergi, neredeyse tümüyle İstanbul başta olmak üzere büyük kentlerdeki iş adamlarınca ödenmiştirBunun yüz- de 55'i, Müslüman meslektaşlarından bazen on kat fazla ödeyen gayri- müslim topluluklarından gelenlerce ödenmiştir. Üstelik gayrimüslimler, Müslümanlara sağlanan taksitle ödeme kolaylığından yararlanamamış- tır. Çoğu bu vergiyi ödeyebilmek için işyerlerini ve malvarlıklarını Müs- lümanlara satmak zorunda kalmıştır
Sayfa 61 - AyrıntıKitabı okudu
hükümeti 1894-1896 yılları arasında bir hareket başlatmış- tur. Sultan Abdülhamit Kürtlere silah vererek, onları potansiyel batı taraftarı olarak gördüğü yerli Hıristiyanlara karşı cihada çağırmıştır. Abdülhamit'in buradaki amaçları arasında; Kürt tehlikesini yok etmek için Kürtleri Hıristiyanlara karşı kullanmak, güçlü Kürt Aşiretlerine kü- çük aşiretlerin katılmasını engellemek ve bu sayede Kürt emirliklerini zayıflatmak sayılabilir.
Sayfa 41 - AyrıntıKitabı okudu
İlk olarak Ermenilerin yaşadığı önemli sayılabilecek sorun ise, Orto doks Ermenilerin ısrarı ve II. Mahmut'un zorlaması ile yirmi bin Kato lik Ermeni'nin, soğuk kış koşullarında Anadolu'ya sürgün edilmeleridir Katolik Ermeniler Osmanlı Devleti tarafından sevilmemektedir çünkü Osmanlı'nın çağdaşı olan İspanya ve Avusturya Krallıkları da Katoliktir ve bu durum zamanla Osmanlıların aleyhine dönüşebilir.57
Sayfa 42 - AyrıntıKitabı okudu
59 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.