Nabi Avcı

Nabi AvcıEnformatik Cehalet yazarı
Yazar
Çevirmen
8.1/10
13 Kişi
58
Okunma
2
Beğeni
1.267
Görüntülenme
Gazetenin en büyük dayanağı toplumsal hayatın kitleselleşmesi, insanlar arasındaki ilişkilerin hergün biraz daha özsüz, dolaylı ve karmaşık bir hal alması. Bu kitleselleşmenin ve karmaşıklaşmanın altında yatan "tüketelim, çünkü üretiyoruz" düşüncesi ya da sloganı, en açık, en somut ifadelerinden birini günlük gazetede buluyor. Günlük gazete, hem bu düşünce tarzının bir türevi, hem de düşünce tarzını yaymakta kullanılan en etkili silahlardan biri. Doğrusunu söylemek gerekirse pek az meta, gazete kadar "üretildiği için tüketilir".
Sayfa 95 - REHBER YAYINLARIKitabı okudu
... bir kitabın sayfalarını karıştırmak, gözlerinizin önünden hızla kayıp giden bir ekranı izlemekten çok farklıdır.
Sayfa 156Kitabı okudu
Reklam
Türk insanının günü kurtarmak konusunda anlaşılmaz bir becerisi var.
Sayfa 285Kitabı okudu
Insanoğlu, hâlâ tabiat üzerindeki hakimiyetini arttırmaya; yorulmadan çalışmanın; zenginliği,bilgiyi ve fırsatları herkese sınırsızca dağıtmanın yollarını bulmaya çalışıyor.
Sayfa 212Kitabı okudu
Anayasa'nın amacı basını ayrıcalıklı bir kuruma dönüştürmek değil herkesin dilediğini basabilme ve söyleyebilme haklarını korumaktır...basın özgürlüğü bir vatandaşın özgürlüğünden ne fazladır, ne de daha az.
Sayfa 171 - REHBER YAYINLARIKitabı okudu
Artık önderler halkı eskisi gibi yönetemezler. Artık yeni bir dünyada yaşıyoruz.
Sayfa 248Kitabı okudu
Reklam
Radyo, televizyon, magazin/gazete gibi kitle iletişim araçlarının alıcı kitlesi ne kadar pasif (edilgen) bir kitle ise, haftalık dergilerin alıcı kitlesi de o kadar aktif (etkin) bir kitledir. Birincisi ne verirsen almaya razı gibidir; ikincisi ise, sadece aradığını bulur, sadece peşinde olduğunu alır, beklentilerine uymayanları ayıklar. Dolayısıyle, haftalık dergi almaya karar vermek de, haftalık dergi okumak da bir dizi "seçme"leri bir araya getiren bilinçli bir süreçtir. Bu yüzden, haftalık dergilerin, hedef kitlede anlamlı tavır değişikliklerine yol açmaları çok zordur. Yaptıkları iş, daha çok, hedef kitlede -belli belirsiz de olsa- zaten var olan yargıları, düşünceleri muhtevalandırmak, pekiştirmektir.
Sayfa 105 - REHBER YAYINLARIKitabı okudu
Az gelişmiş bir ülke, endüstrisi olmadığı için yoksuldur ve yoksul olduğu için de endüstrisi yoktur.
Sayfa 218 - REHBER YAYINLARIKitabı okudu
Bitişikte oturan komşumuzun bile adını bilmeyen bizler, haritada dahi gösteremeyeceğimiz ülkelerin yüzde kaç oranında enflasyonla mücadele etmek zorunda olduklarından ayrıntılarıyla haberdarız. Ve bunun böyle olması, bazılarının işlerini kolaylaştırıyor. Kitle haberleşme araçlarının bizi bir dünyadan haberdar ettikleri doğru; ama bu dünya, bizim yaşadığımız dünya değil, haberdar olduğumuz bir dünya. Bu dünyanın bizi gerçekten ilgilendirip ilgilendirmediğini, daha doğrusu ilgilendirmesi gerekip gerekmediğini anlamak çok kolay; Okuduğumuz gazetenin herhangi bir nüshasını kabaca tarayacak olursanız, verilen haberlerden "haberdar olup olmamanın" yaşadığınız reel hayatla dolaylı ya da dolaysız hemen hiçbir ilişkisi olmadığını göreceksiniz. Şüphesiz, kendinizi biraz zorlarsanız en ilgisiz haberi bile kendi hayatınız içinde anlamlı gibi görünen bir yere pekala yerleştirebilirsiniz. Ama göreceksiniz ki, bunu bütün haberler için yapmanız mümkün. Demek ki, bütün haberler sizi ancak zihnî bir dolayımdan geçtikten sonra ilgilendirebiliyorlar.
Sayfa 98 - REHBER YAYINLARIKitabı okudu
"Ütopyalar şimdi eskiden sanıldığından daha çok gerçekleşebilir görünüyor. Biz ise bugün insanı bambaşka kaygılara düşüren bir sorunla karşı karşıyayız: Bu ütopyaların kesin olarak gerçekleşmesini nasıl önleyebiliriz?Ütopyalar gerçekleşebilir şeylerdir. Belki de yeni bir çağın, aydınların ve bilginlerin ' ütopyaları nasıl önleyebiliriz; ütopik olmayan daha az mükemmel ama daha özgür bir topluma nasıl geri dönebiliriz' diye düşünmeye başlayacakları bir çağın başındayız bugün... "
Reklam
İnsandan kitabı kaldırırsanız geriye ne kalır ki?
Sayfa 148Kitabı okudu
ütopya( olmayan yer)
'Ütopik olmayan, daha az mükemmel ama daha özgür bir topluma nasıl geri dönebiliriz? Diye düşünülen bir çağ."
Sözgelişi bilgisayar sayesinde kitap alelade bir nesne olmaktan kurtuluyor. Geçmişte kitabın sırtına yüklenmiş olan enformatik işlevlerini bilgisayar kendi üstüne aldıkça, kitabın kendi aslî kişiliğine kavuşması da hızlanıyor ve kolaylaşıyor. Kitleler belirli bir düşünce kodeksi çerçevesinde bir -örnekleştirmek istendikçe, merkezkaç eğilimler taşıyanlar üzerindeki kışkırtıcı baskı artıyor.
Sayfa 124 - REHBER YAYINLARIKitabı okudu
Bu yeni dünya, insan, malzeme ve pazarın, uygun bir zamanda, mümkün olan en düşük maliyetiyle bir araya getirilmesi ilkesine göre işleyen, belli bir eşgüdüme programlanmış bir dünyadır. Bu yeni dünya, örgüt, hiyerarşi ve bürokrasi dünyasıdır. Burada, insanlara birer nesneymiş gibi bakılır; çünkü nesneleri koordine etmek, denetlemek ve yönlendirmek, insanları koordine etmekten daha kolaydır.
Sayfa 69 - REHBER YAYINLARIKitabı okudu
Afrika düşüncesiyle Batı bilimi arasındaki temel farklılıkları araştıran Horton, geleneksel kültürlerde mevcut teorik yapıların bütününe alternatif olabilecek ayrı bilinçlilik merkezi olmamasına karşılık; bilimsel olarak yönlendirilen toplumların, öncelikle, bu tür alternatif üreten bilinçlerin eseri olduğunu belirtir. Bir başka deyişle, alternatifsiz toplumlar "kapalı" kendi alternatiflerini de içlerinde barındıran toplumlar ise "açık" toplumlardır.
Sayfa 63 - REHBER YAYINLARIKitabı okudu
Resim