“Kalem kec-dil, mürekkeb rû-siyeh, kağıt dü-rû bilmem,
Kimi etsem o şûha arz-ı hâlim yazmada mahrem. ”
(Kalem eğri dilli, mürekkep siyah , kâğıt iki yüzlü! Şimdi sevgiliye arzu halimi yazmaya kimi mahrem kılayım?)
“Kalem kec-dil, mürekkeb rû-siyeh, kağıt dü-rû bilmem,
Kimi etsem o şûha arz-ı hâlim yazmada mahrem. ”
(Kalem eğri dilli, mürekkep siyah , kâğıt iki yüzlü! Şimdi sevgiliye arzu halimi yazmaya kimi mahrem kılayım?)
Bâğ-ı dehrin hem hazânın hem bahârın görmüşüz
Biz neşâtın da gamın da rûzgârın görmüşüz
(Dünya bahçesinin baharını hem sonbaharını görmüşüz. Devrin hem güzel hem de hüzünlü günlerini görmüşüz.)
(Nabi)