Teksas’ta (Amerika) dünyaya geldi. Âilesi dindar bir hıristiyan âileydi. İlk dînî bilgilerini âilesinde aldı ve üniversite yıllarına kadar İslâm’dan habersiz yaşadı. İşletme Fakültesi’ni bitirerek mezun oldu. İslâm’la ilk defa üniversitedeyken tanıştı. Müslüman olduktan sonra, Teksas’taki özel İslâmî okullarda çalıştı, İslâmî radyo programları hazırladı ve sundu. Evli, iki çocuklu bir anne olup hâlen Türkiye’de oturmaktadır.
Kitabı okurken başka bir dinden islama geçen birinin manevi duygusunun çok daha farklı olduğunu gördüm. Alışılagelmiş bir çok davranışıma ilahi açıdan tekrar sorgulama gereği hissettim. Kitabın dili çok sade ve anlaşılır olduğu için bir günde bitebilecek bir kitap biraz sıkıcı gibi görünsede empati kurarak okuduğumuzda hayatımızı tekrar gözden geçirmemize vesile olabilecek bir kitap..
Selamün aleyküm..
Bir hidayet hikayesi, bir boşluğu farketme ile başlayan ve ardından koşturulacak değerleri arayan Tammy'nin sıkmadan, yormadan, akıcı bir şekilde anlattığı hayat hikayesi. Küçük yaştan itibaren bilinçli bir sekildey yaşayan Tammy'nin düşünce değişimleri, yeni dininde buldukları, kaybettim sandıkları ama aslında içinin daha rahat etmesini sağlayan şeyleri farketmesi... En çok dikkatimi çeken şey ise artık sözde normalleşen batı eğlence ve adetlerinin onların da dininde olmamasına rağmen, dinden kabul etmeleriyle birlikte maalesef ki bilinçsiz ve cahil müslümanların da bu tip eğlencelere çok rahatlıkla katılması, uygulaması oldu. Mesela bir hristiyan Noel kutlamazdı çünkü dininde yoktu peki ya bir mümin nasıl olur da Noel kutlayabilir? "Noel değil canım, yılbaşı " vs tarzında kendini kandırma çabaları da komik duruyor zaten.. RABB'İM inandığımıza uygun yaşamayı hepimize nasip etsin...
Okunmaya değer bir kitap. Teşekkür ederim...
Bir hidayet öyküsü okuyorsunuz. Ruhun Tevhid inancına kavuşmak için nasıl çırpındığına şahit oluyorsunuz. Duygularını çok güzel ifade etmiş, biz de onun gözünden dahil olduk hayatına. Sade ve öz bir hikaye. Hidayetinin arkaplanı küçüklükten itibaren inancı, ailesi anlatılmış. Sosyal ve psikolojik hallerinden de haberdar oluyoruz böylece. Dikkatimi çeken şu oldu ki heykel, sevgililer günü, duvara poster asmak ve batıl inançlar gibi hususlarda müslüman olmadan önce de bunlara karşı duruyor. Bu durumda biz müslümanlar neden bu kadar yapışmış haldeyiz bu inançlara, sorgulamadığımızdan mı? İslam’ı anlayamadığımızdan mı?