Ne efsunkâr imişsin
ah ey didâr-ı hürriyet,
Esir-i aşkın olduk
gerçi kurtulduk esâretten
~~~~~~~~~~~
Ey hürriyetin güzel yüzü
Sen ne büyüleyici imişsin
Gerçi esaretten kurtulduk derken
Senin aşkının esiri olduk.
Ne gam pür-âteş-i hevl olsa da gavgâ-yı hürriyet
Kaçar mı merd olan bir cân için meydân-ı gayretten!
Kemend-i can-güdâzı ejder-i kahr olsa cellâdın
Müreccahdır yine bin kerre zencîr-i esâretten!
Felek her türlü esbâb-ı cefâsın toplasın gelsin
Dönersem kahpeyim millet yolunda bir azimetten...
Ziraatte olduğu gibi zanaatte dahi vaktile kendi yağımızda kavrulurduk. Hemen her ihtiyacımızı ifa edecek tezgahlarımız vardı. Yirmi otuz senede onların hemen cümlesi mahvoldu. Bunun sebebi de hiç şüphe yok ki bazı muahedat ile Avrupalılara verilen hürriyet-i ticarettir.