Son bir kez daha,dedi Tanrı.Haydi,AŞK.Karga kasıldı,esnedi,geğirdi ve insan'ın o bedensiz,kocaman,yusyuvarlak başı,gözlerini devirerek yeryüzüne yayılıp şikayetini dile getirdi.
"... sürekli kazıyıp yapıştırarak,evlerimizi ve bedenlerimizi üstünkörü onararak zamanın yarattığı hasarı sınırlamaya uğraşıyoruz ama çürüme yine de ilerliyor"
Melankoli içeren kitapla karşınızdayım ve bu aralar hep bu moodayım.
İnsan belli dönemlerde gittiği yola uygun kitapları seçiyor ya da klasik olacak ama kitap gelip seni buluyor.
Ağır Ölüm'de, bir Şükran günü yemeğinde toplanmış,orta yaş ve üzeri oniki arkadaşın tek bir akşamı üzerinden,post modern bir anlatımla her bir karakterin kendi küçük
Tarafsiz bir bakis acisiyla, 4 nesil uzerinden, travmalarin aileleri ve bireyleri nasil sekillendirdigini anlatmis yazar kitabinda. Bunu cocuklar uzerinden yapiyor ama bu sirada diger karakterlerin de gencliklerine ve yasliliklarina sahit olmus oluyoruz. Her seferinde bir karakteri davranislari icin suclamak uzereyken bir sonraki bolumde onlarin da ne kadar zor cocukluklari oldugunu okuyoruz. En sevgi ve sefkat dolu evde buyudugunu dusunecegimiz Sol bile sorunlari olan bir cocuk.
Cok begendim. Cok guzel kurgulanmis, dili akıcı, sıkmıyor. Tarihe ve psikolojiye ilginiz varsa severek okursunuz.
Bu kitap doyurur, hatta hazmetmek için biraz zaman da ister.
“Son Akşam Yemeği” tablosu gibi… Bir masanın etrafında on iki kişi (bir de varlığını bize arada gösteren on bir aylık bir bebek). Şükran günü için bir araya gelmiş, yaşları geçkin bir arkadaş grubu. (Burada “dost” demekten özellikle kaçındım. Hikaye boyu tüm samimiyetlerinin arkasında çok keskin sınırlar var çünkü.)
Sadece içlerinden birisi henüz çok genç, Chloe, minik bebeğin annesi, masada eşinin dışında kimsenin tanımadığı kadın. (Ve hatta eşinin bile tanımadığı.)
Kasım ayının oldukça soğuk bir cuma akşamı. Kar bastırdı bastıracak.
Masada çok şey konuşulacak. Ama bizi en çok konuşulmayalar ilgilendirecek. Zihinden geçen “gerçek” düşünceler, birden hortlayan anlılar, travmalar, sorgulayışlar.
En ilgi çekici yanı da her bölümün sonunda Tanrı bir konuşmacı olarak araya girecek. Bize masada oturan herkesin ölüm şekillerini anlatacak tek tek. Zamanda ileri geri sıçrarken çok güzel satırlar okuyacağız.
Artık asla genç olamayacak olmanın yasını tutmak bana çok hüzünlü geliyor.
Ağır ÖlümNancy Huston · Sel Yayıncılık · 202147 okunma