Naomi Oreskes

Batı Uygarlığının Çöküşü author
Author
7.4/10
22 People
94
Reads
4
Likes
1,251
Views

Naomi Oreskes Posts

You can find Naomi Oreskes books, Naomi Oreskes quotes and quotes, Naomi Oreskes authors, Naomi Oreskes reviews and reviews on 1000Kitap.
Atmosferdeki artan ısı daha fazla enerji harcanmasına sebep oluyordu. Bunun sonucu da daha güçlü fırtınalar, daha büyük seller, daha uzun süren kuraklıklar demekti. İşte bu kadar basitti. Fakat kendilerini Aydınlanma’nın çocukları olarak gören insanlar, bir cehalet ve inkar bulutunun gölgesinde kalmışlardı. Bu yüzden bugün, o yılları Yarı Gölge Çağı olarak adlandırıyoruz.
Yangınların, sellerin, fırtınaların ve sıcak dalgalarının şiddeti artıyordu fakat bunlar görmezden geliniyordu. Aktif inkarcı olarak adlandırabileceğimiz kesime dahil olanlar iddialarını kanıtlayacak verilerden yoksun olmalarına rağmen, aşırı hava olaylarının doğal değişkenlik sınırları içerisinde kabul edilmesi konusunda ısrarcı davranıyorlardı. Pasif inkar içerisinde olanlar ise, sanayide ve altyapılarda geniş değişimler yaşanmasını gerektirecek kadar büyük bir mesele ile karşı karşıya olunduğuna ikna olmamış şekilde, hayatlarını o güne kadar sürdürdükleri gibi sürdürmeye devam ediyordu.
Reklam
92 syf.
6/10 puan verdi
Daha önceden de birçok distopya eseri okumuştum ancak diğerlerine kıyasla bu kitap çok da doyurucu gelmedi. Geleceğe sürdürülebilirliğe ve şirketler/ülkeler arasındaki bu tüketim çılgınlığını kınayan bir kitap. Yani araştırma yapmışlar birazcık süslendirmişler ve önünüze koymuşlar gibi.
Batı Uygarlığının Çöküşü
Batı Uygarlığının ÇöküşüNaomi Oreskes · Yeni İnsan Yayınları · 201584 okunma
Bir zamanlar Avrupa'nın Çukur Ülkeleri olarak adlandırılan bu toprağın büyük parçası 16 ve 20 yüzyıllar arasında insan çabası ile denizden kazanılmıştı. Büyük çöküş zamanında denizin beklenmeyen yükselişi, Hollanda'nın nüfusunu azalttı. Kurtulanların torunları Nordik-İskandinavya Birliğinde yaşıyor. Boğulmuş şehirlerin pas tutmuş hayalet gibi duran gökdelenleri de şanlı bir mazi anımsatıyor.
İnsanlık aynı zamanda yirmi ikinci yüzyılda çok şanslı bir dönem yaşadı. "Minimum Güneş Radyasyonu" denilen bu dönemde radyasyon %0,5 oranında azaldı, biriken CO₂ fazlası dengelendi ve yeryüzünün ve okyanus ısısının artmasını neredeyse bir yüzyıl kadar yavaşlattı. Asya, Avrupa ve Kuzey Amerika'nın kuzey iç bölgeleri ile Güney Amerika'nın yüksek rakımlı iç bölgelerinde hayatta kalanlar bir araya gelmeyi başardılar ve yeniden kuruluş sürecine başladılar. Afrika'nın ve Avustralya'nın halkları ise tabii ki tamamen yok olmuşlardı.
2060'a gelindiğinde Kuzey Kutup Buzulları tamamen erimişti. Aralarında yirmi birinci yüzyılın dodo kuşu olarak görülen ve iklim değişikliği mücadelesinin simgesi haline gelmiş kutup ayılarının bulunduğu çok sayıda tür yok oldu.
Reklam
22 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.