Ötede kalıpsız bir gülüş gördü. Gülüşü aldı. Kitap okuyan bir kadın gördü. Kadını aldı. Akşam rüzgârını, sarımsaklı ekmek kokusunu, uzun zamandır ilk kez görüşen arkadaşların sırt patpatlamasını aldı. Aldı da aldı. Sokağı bakmakla, duymakla, duyumsamakla bitiremedi.