Hakkında
İlköğrenimini 1927 yılında İstanbul'da, orta öğrenimini 1932 yılında Konya Öğretmen Okulu' nda tamamladı. Ankara Kız Lisesi’ nden mezun oldu. Yüksek öğrenimine 1937 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ nde başladı. Bu fakültede 2 yıl ön-lisans düzeyinde hukuk eğitimi aldıktan sonra 1949 yılında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ ni tamamladı. Bu fakültenin ilk mezunlarından biri oldu.
1953-1959 yılları arasında Edirne Kız Öğretmen Okulu ve Edirne Lisesi’ nde öğretmenlik yaptı.
1960 yılında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi' nde asistan olarak akademik hayata başladı. "İnanç ve Hareket Bütünlüğü Bakımından Din Terbiyesi" isimli asistanlık teziyle 1963 yılında din psikolojisi alanında Türkiye’de ilk ‘bilim doktoru’ unvanını aldı.
Bu yıldan itibaren Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi' nde doktor asistan olarak çalışmaya başladı. Uzun bir süre Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ nde Psikoloji ve Din Psikolojisi Bölümü’ nde Hilmi Ziya Ülken'in asistanlığını yaptı.
"Psikopatoloji’de Dini Belirtiler" isimli doçentlik teziyle 1972 yılında doçent unvanını aldı. 1982 yılında profesör unvanını aldı.
Dönemin rektörü tarafından davet edilerek 1983 yılında Samsun’ daki Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nün kurucu müdürlüğünü yaptı. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’ ndeki bu görevini sürdürürken 1987 yılında yaş sınırından emekliye ayrıldı.
Unvan:
Yazar ve İlahiyat Profesörü
Doğum:
Samatya, İstanbul, 11 Mart 1920
Ölüm:
16 Şubat 2022
Okurlar
4 okur beğendi.
16 okur okudu.
17 okur okuyacak.
Sözler ve Alıntılar
efendimiss
Gerçi Said Nursî yazılarında açıktan açığa ben mucizeler yaratan Peygamberim veya Mehdiyim diyemiyor ise de etrafında dolaşıyor.
Sayfa 25 - cumhuriyetKitabı okudu
ATATÜRK :
"Din, bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye muhalif değiliz.
Biz sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyoruz. Kaste ve fiile dayanan taassupkâr hareketlerden sakınıyoruz. Gericilere asla fırsat vermeyeceğiz."
Sayfa 84 - cumhuriyetKitabı okudu
selena ?
Said Nursi, kendisini bir velî görmekte o derece ileri gider ki, o kapalı kapılardan, kimseye görünmeden çıkmakta, hapisteyken camide namaz kılabilmektedir.
Yukarıdan gelen seslere ve ihtarlara göre hareket etmekte, bütün bunlardan başka, kendisinin ve eserlerinin zamanımızda ortaya çıkması yüzyıllarca evvel din uluları tarafından haber verilmiş olarak nakledilmektedir (Said-i Nursi, Asay-ı Musa, 1949). Arabayla dolaşırken bir yaşındaki bebekler dahi kendi manevi varlığını hissedip koşarak ellerini öpmektedirler (Said-i Nursi, Hanımler rehberi s. 51).
Sayfa 41 - cumhuriyetKitabı okudu
Muskalarla, nefeslerle halkı aldatmak yerine, insanı bütün yönüyle tanıyıp anlayan ve bu bilgileriyle insanların ızdıraplarını dindirmeğe çalışan çok yönlü din adamlarımızın yetişmesini görmek daima emelim olmuştur
Tanrı, kişinin ancak iç yaşanışlarıyla kendisine ulaşılabilen manevi realitedir
İletiler
Henüz kayıt yok
Yorumlar ve İncelemeler
112 syf.
·
Puan vermedi
Risale-i nur araştırmaları çalışmamız için yaptığımız incelemeler sırasında karşımıza süpriz olarak çıkan bir eser. Öncelikle yazardan bahsetmek gerekirse,
Neda Armaner türkiye'nin ilk kadın ilahiyat profosörüdür. İslâm'i görüşü çoğu ilahiyatçıdan farklıdır.
Kendisinin batıl itikadından beri olduğum ama geride bıraktığı bu çalışmadan da faydalanmak adına okumayı uygun gördüğüm eserinin incelemesini de yazmasaydım olmazdı.
Eserinde katıldığım ve katılmadığım görüşleri oldu.
Said nursi hakkında (delillerle) yazdıklarına kısmen katılıyor ama kendisinin İslam şiarlarından işine geleni çekip kullanması ise kendisinin aslında Eleştirdiği kişiden bir farkının olmadığını gösteriyor.
İslam dinine aykırı bir sistemi, o sistemin kurucusunu savunup da Risale-i nur yazarını eleştirmek ne kadar da tezat.
Elimdeki eser o ilk 40.000 baskının arasından bugüne kadar zor şartlarla gelen baskısıydı.
Dili biraz daha ağır olması da bundan kaynaklıdır.
Eserin yazılış amacı her ne kadar, Said Nursi' nin kuran'daki bazı ifadeleri kullanarak kendine pay çıkartmak için yazdığı risaleler olsa bile Neda Armaner 'in Risale-i nur kitaplarının tamamını okumadan böyle bir çalışma yapması onun asıl gayesinin siyasi ideolojisi olduğunu bizlere gösteriyor. Buna cereyan eden cümleleri kitapta oldukça yer almıştır.
Burdan Risale-i nur kitapları okunmalı yorumu çıkarılmasın,
Hikmeti kendinden menkul laflar topluluğu olan bu kitapları okumak yerine 
İslam Dininin Aslı ve Temel Kuralı'na yönelik arayışlara girmek, kendine müslümanım diyen herkesin ahireti için en büyük önceliği bu olmalıdır .
