Nedamet Dergisi

Hakikat olana inanmış insanlara, "İman ve şuur düsturunu unutmuş, amelde ve ilimde geri kalmış olmanın buhranıyla sendeleyen zihinlerimizin, köhnemiş kabiliyetini aksiyoner hale getirmek ümidi ve inancı" ile çıktıkları yolda eşlik ettim. "Hamd Âlemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur. O Rahmân ve Rahîmdir. Din gününün sahibidir."cümleleri söylenerek atılan adım beni İbn-u Abbas'ın: "Din günü, mahlûkatın hesab günüdür. O gün kıya­met günüdür. Allah insanları amelleriyle muhakeme eder. Ameli hayır ise, karşılığını hayır verir, ameli şer ise, karşılığını şer verir. Ancak af ettiği kimseler müstesnadır." tefsirine sevk ediyor. Anlıyorum, amelinde hayır isteyenlerin attığı adıma ortak oluyorum.


Hürriyetsiz yaşamanın mümkün olmadığı bir zamanda hürriyetin ne olduğunu ve nasıl elde edileceğini derginin içindeki denemeler ve şiirlerle bir kez daha tasdik etmiş oldum. Dinden pişmanlık gösteren insanların zıttına, "Bunca yıl maneviyatımıza hücum eden aktör ve faktörlere sessiz kalmış olmanın mahcubiyet ve nedameti ile kuşandık kalemlerimizi." diyen insanların yazdıkları yazılarla alakalı olmak beni bir hayli mutlu etti.


Dergi okumayı sevmediğime, aldığım dergilerin sayfalarını isteksiz bir şekilde çevirdiğim zaman karar vermiştim. Nedamet'i bir süredir görmeme rağmen bir türlü başlayamamıştım. Şubat ve Mart sayısını bir günde okumamı kendi adıma büyük bir başarı olarak görüyorum. E-pub olarak okuyabilme şansım olduğu ve bundan sonrada olacağı için bir kere okumakla kalmayacağımı da belirtmek istiyorum. Derginin içindeki yazıların hepsini sıkılmadan ve hak vererek okumama rağmen aralarından birkaçını diğerlerinden daha fazla ilgiyle okudum. Okuduğum iki sayıya dayanarak sayfa sayısı az olmasına rağmen zengin içeriklerle dolu olduğunu söyleyebilirim. Zamanın ihtiyacına uygun denemeler ve şiirler içinde âdâb-ı muâşeret kısmına iki sayıda da yer vermeleri çok isabetli olmuş. 'Nedametimiz' yazısındaki "Gayret yollarını kaybeder olduk, çalışma azmimizi unuttuk..." cümlelerinden kurtuluş yolunda tanımamız gereken insanların yer aldığı 'Öncü Şahsiyetler' kısmının dergide defalarca okuyup ders çıkaracağım yazılardan oluştuğunu ve oluşacağını düşünüyorum.

Nihayetinde okuyabileceğim bir dergi buldum. Okumak isteyenler dergiye buradan ücretsiz ulaşabilirler: http://nedametdergisi.com

"Nasip oldu, nadim olduk." diye Bismillah demişler bir gönül işine... Pişmanlıklarını dergiye isim de yapmışlar, amaçlarını unutmamak için belki. Çok da güzel olmuş.
Hem tebrik ederim, hem de teşekkür ederim kendi adıma. Çünkü aynı dertten muzdaribim, aynı pişmanlığı yaşıyorum.
Bi taraftan 'sen daha n'apıcaksın ki' diyen bi çevrem var, diğer taraftan 'ben n'apıyorum ki sanki' diyen bi vicdanım. Bu sesler beni ne zaman, nasıl hakkıyla harekete geçirir bilmiyorum ama inşaallah "Yarıncınlar helak oldu." diye vasıflanan sınıftan olmam...
"O vakit kalemimizi kılıç yapıp, göğsümüzü Ömer yiğitliğiyle doldurup, Hamza gibi salına salına inelim cihat meydanına." diyen kardeşlerim, abilerim, ablalarım... Her kimseniz hepinizden Allah razı olsun. Çıktığınız bu hayırlı yolda Rabbim yâr ve yardımcınız olsun...
Pek dergi kültürüm yoktur ama PDF'si olduğunu görünce bi bakiyim dedim olaylar böyle gelişti. Anlayacağınız bundan böyle duacınız, takipçiniz ve tebliğcinizim Allah'ın izniyle :)
Selam olsun pişman olanlara...

(PDF'sine burdan ulaşabilirmişsiniz: http://nedametdergisi.com)