Sen benden gittin ve ben o sonsuz uçurumdan metrelerce aşağı düştüm, hatta düşemedim bile... Boşluğu gördüm, boşlukta asılı kaldım, boşluğun kendisi oldum.
aşkın ne olduğunu biliyorsanız ve buna rağmen mutluysanız dünyanın en şanslı insanı olmalısınız. ama o duyguyu hiç tatmadıysanız ve şu an mutluysanız, umarım onunla hiç karşılaşmazsınız
“iyiler mutlaka kazanır diyenlere inanmıyorsun, öyle mi?”
“ tabii ki inanmıyorum. gerçekçi ol doktor. tabiatın kanunudur, güçlü olan kazanır ve güç demek keskin pençelerden, sivri dişlerden mahrum zavallı insanlar için para demektir, hesap ve mantık demektir. ne zaman saklanıp ne zaman saldıracağını iyi ayarlamak demektir. gerektiğinde hile yapmak demektir ve kazanmaya şartlanmış hiçbir insan iyi olarak kalamaz, istese de yapamaz. iyi olan kazanmaz, güçlü olan ve oyunu kuralına göre oynayan kazanır.”
“bir gün hayatından vazgeçmeyi göze alacak kadar istediğin bir şeyi ; sırf inandıklarına aykırı olduğu için yapmaktan vazgeçersen o zaman inançlıyım diyebilirsin.”
“… Meşe ağaçları yapraklarını döktü. Çam ağaçlarının kar kış umurunda değil. Annemin her gece ben uyumadan önce anlattığı kanadı kırık kuş ve çam ağacı masalımı hatırladım bugün, ormana bakıca. Küçük, yaralı bir kuşa kocaman gövdesinde yer vermeyen meşe ağacının cezası kışı çıplak geçirmekmiş. O masalı dinlerken, oh olsun meşe ağacına diye sevinirdim, her seferinde. Çam ağacı ise kuşa ev sahipliği yapmanın ödülünü fazlasıyla almış. Bir daha asla yaprakları dökülmemiş. Bütün meşe ağaçları senmişsin gibi geldi bir an. Bütün yaralı kuşlar da ben. Ama çam ağaçlarının yerine koyacak kimseyi bulamadım…”
Aşkın ne olduğunu biliyorsanız ve buna rağmen mutluysanız dünyanın en şanslı insanı olmalısınız. Ama o duyguyu hiç tatmadıysanız ve şu an mutluysanız umarım onunla hiç karşılaşmazsınız.