Geçmişe bakıldığında, İslâm medeniyetlerinin yüzyıllar boyunca bilimde, felsefede, tıpta, temizlikte, mimarîde, demircilikte ve aklınıza gelebilecek her konuda Hıristiyan Avrupa'dan kat kat ileride olduğu görülür. Arapçadan yapılan çeviriler sâyesinde Avrupa, özellikle Aristoteles ile beraber klâsik Yunan düşüncesiyle tanışır ve Rönesans ile de Avrupa'nın modernleşmesi başlar. Bin yıl önce Müslümanlar, Avrupa'yı geri bırakan şeyin Hıristiyanlık olduğunu düşünüyorlardı.
Geçmişe bakıldığında, İslâm medeniyetlerinin yüzyıllar boyunca bilimde, fel-
sefede, tıpta, temizlikte, mimarîde, demircilikte ve aklınıza gelebilecek her konuda
Hıristiyan Avrupa'dan kat kat ileride olduğu görülür. Arapçadan yapılan çeviriler
sâyesinde Avrupa, özellikle Aristoteles ile beraber klâsik Yunan düşüncesiyle tanışır
ve Rönesans ile de Avrupa'nın modernleşmesi başlar. Bin yıl önce Müslümanlar, Av-
rupa'yı geri bırakan şeyin Hıristiyanlık olduğunu düşünüyorlardı.
Orta Doğu uzmanlarının çoğu, İslâmcı doktrinin özünde Müslüman toplumları
modernleşmeden uzak tutacak herhangi bir şey olmadığını savunurlar. Fakat duruma
bakıldığında tamamen modernleşmiş bir İslâm toplumu olmadığı görülür. Ata-
türk iki dünya savaşı arasındaki süreçte Türkiye'yi hızla modern ve Avrupalı bir çiz-
giye oturtmaya uğraşmış, fakat aldığı kararlar pek çoğunu rahatsız etmişti. Değişime
direnen bu insanlar şimdilerde Türkiye'yi Orta Doğulu ve İslâmcı bir ülke hâline
getirmeye uğraşıyor. Şah, İran'ı modernleştirmeye uğraşmış, ama İslâmcılar tarafın-
dan devrilmişti. Sedat, Mısır'ı modernleştirmeye çalışmış, ancak 1981'de İslâmcılar
tarafından sûikasta uğramıştı. Petrol, bazı Müslüman ülkelere inanılmaz gelir sağla-
mış onları zengin etmiş fakat yine de kültürel olarak modernleştirememiştir.
Korku üzerine Thukydides Peleponezya Savaşları için şu çıkarımda bulunmuştur:
"Savaşı kaçınılmaz yapan şey Atina'nın artan gücü ve bunun Sparta'da yarattığı korkuydu."