The Kate I'd seen on stage was a fucking knockout -confident and sassy. I knew then that I'd continue to avoid her, but for an entirely different reason then I had before.
Bir şeye atlıyordum ve ne kadar düşeceğime dair hiçbir fikrim yoktu. Çok korkmuştum. Ama bu benim şansımdı. Sahip olacağımı hiç düşünmediğim bir şans. Onu almak zorundaydım.
Onu o kadar uzun süre bir kenara itmiştim ki, üzerine inşa edilecek bir temel yoktu. Bana her yaklaştığında bir balyozla ezdiğim parçalanmış parçalar yığını.