Nicole Malebranche

Nicole MalebrancheHakikatin Araştırılması VI yazarı
Yazar
10.0/10
6 Kişi
45
Okunma
13
Beğeni
1.799
Görüntülenme
Yanılgılarımızın genel kaynağı, yargılarımızın algılarımızdan daha geniş olmasıdır.
Sayfa 137 - MİLLİ EĞİTİM BASIMEVi - Birinci Basım: Ankara, 1950 - Çeviri: Miraç KATIRCIOĞLU
Tenimin gözlerini açsam doğruluk bana tuhaf gelir, onun beni çekecek bir şeyini göremem.
Sayfa 170 - MİLLİ EĞİTİM BASIMEVi - Birinci Basım: Ankara, 1950 - Çeviri: Miraç KATIRCIOĞLU
Reklam
Deli, ne diye karanlıkta yürür? Çünkü yalnız başkalarının gözleriyle görür. Oysaki insanlar kendi kendilerini görmek için her vakit gözlerini kullandıkları halde hakikati araştırıp bulmak için hiçbir vakit zihinlerini kullanmazlar.
Sayfa 120 - MİLLİ EĞİTİM BASIMEVi - Birinci Basım: Ankara, 1948 - Çeviri: Miraç KATIRCIOĞLU
İnsan zihni yanılmaya son derece mâruzdur, duygularının yanılmaları, imgelemlerinin yalan yanlış kuruntuları ve zihninin soyutlamaları onu her an aldatır, iradesinin temayülleri ve yüreğinin tutkuları hemen daima ondan hakikati gizler ve ancak, hırsı okşayan yalancı renklerle boyanmış olduğu vakit hakikati ona gösterir.
Sayfa 3 - MİLLİ EĞİTİM BASIMEVi - Birinci Basım: Ankara, 1950 - Çeviri: Miraç KATIRCIOĞLU
İnsan uzun zaman hiç de kendi kendinin benzeri kalamaz. Herkesin kendi içinde, kendi kararsızlığını ve kendi değişikliğini bildiren yetesiye tanıtı vardır.
Sayfa 11 - MİLLİ EĞİTİM BASIMEVi - Birinci Basım: Ankara, 1948 - Çeviri: Miraç KATIRCIOĞLU
Reklam
İrade her vakit huzursuzluk içindedir, çünkü o hiçbir vakit bulamayacağı, fakat bulacağını her vakit umduğu şeyi aramaya koyulur.
Sayfa 13 - MİLLİ EĞİTİM BASIMEVi - Birinci Basım: Ankara, 1950 - Çeviri: Miraç KATIRCIOĞLU
Yalnız kulakları var diye işitir, yalnız gözleri var diye görürler. Duyularının ve tutkularının sessizliğinde hakikate danışmak için az çok çabalayarak kendi içlerine giremezler.
Sayfa 20 - MİLLİ EĞİTİM BASIMEVi - Birinci Basım: Ankara, 1950 - Çeviri: Miraç KATIRCIOĞLU
İrade, ancak zihnin az çok tanıyıp bildiği şeylere yönelip doğrulduğu için görünüşte hakikat ve iyiliğe benzeyen her şey her vakit göründüğü gibi olmadığı için açıkça anlaşılır ki; eğer irade, erkin olmasaydı ve görünüşle hakikate ve iyiliğe benzeyen şeylerin hepsine doğrulsaydı, aşağı yukarı her vakit aldanacaktı.
Sayfa 22 - MİLLİ EĞİTİM BASIMEVi - Birinci Basım: Ankara, 1947 - Çeviri: Miraç KATIRCIOĞLU
Bir insanda açılan yaranın acıklı görünüşü, bunu görenlerde, kendilerinin çelimsiz ve nazik olmaları nispetinde büyük bir yara açar.
Sayfa 61 - MİLLİ EĞİTİM BASIMEVi - Birinci Basım: Ankara, 1948 - Çeviri: Miraç KATIRCIOĞLU
Reklam
Kendilerine bilge adını vere vere delirmiş olanlar, söylediği kimselerin çömezleri haline geldiklerini anlamazlar.
Sayfa 325 - MİLLİ EĞİTİM BASIMEVi - Birinci Basım: Ankara, 1950 - Çeviri: Miraç KATIRCIOĞLU
duyulur niteliklerin yanılgısı
Bir insanın zihninde bir fikrin bulunması ile bu fikrin gösterdiği şeyin var olması arasında hiçbir zorunlu ilgi ve bağ yoktur.
Sayfa 111 - MİLLİ EĞİTİM BASIMEVi - Birinci Basım: Ankara, 1947 - Çeviri: Miraç KATIRCIOĞLU
Ruhun duyumları, kuruntusu, öz kavrayışları yahut yalnızca tasarlayışları, hatta tutkuları ve tabii meyilleri ancak kendisi hakkında duyduğu içgüdü ile tamalgılanabilir.
Sayfa 59 - MİLLİ EĞİTİM BASIMEVi - Birinci Basım: Ankara, 1950 - Çeviri: Miraç KATIRCIOĞLU
Bazı kimseler ruhun doğasını bildiklerini sanırlar, çokları ise bu konuda hiçbir şeyin bilinemeyeceğine kanmış ve inanmışlar. En sonra da insanların en çoğu, bu bilginin faydasının ne olduğunu anlayamaz ve bundan dolayı da ruhu hor görür. Ancak herkesin bunca ortaklaşa malı haline gelmiş olan bu sanrılar, insanların, ruhlarından yana olan aydın ve ayrı bir görüşlerinden çok kendi imgelem ve eğilimlerinin neticesidir. Çünkü kendi za’flarını ve alilliklerini tanıyıp anlamak için insanlar ruhlarına dönüp gitmekte zorluk çeker ve tiksinti duyarlar. Çünkü merak verici araştırmalardan ve az çok bir çekimi olan bilimlerin hepsinden hoşlanırlar. Olup olasıya kendilerinde bulunmadıkları için kendilerinde olup biten düzensizlikleri ve kargaşaları sezinseyemezler. Hiç duymadıkları için kendilerini esen sanırlar. Hatta kendi sayrılıklarını bilenlerin bunun çaresini de bulmasını bileceklerini dönüp dönüp söylemesini de bilirler. Derler ki; insan iyileşmeye çalıştığı için kendini sayrı yapar.
Sayfa 169 - MİLLİ EĞİTİM BASIMEVi - Birinci Basım: Ankara, 1947 - Çeviri: Miraç KATIRCIOĞLU
Tanrı insanı başlangıçtan beri yaratmıştı ve buyruklarını ona teklif ettikten sonra onu kendi başına bırakmıştı.
Sayfa 50 - MİLLİ EĞİTİM BASIMEVi - Birinci Basım: Ankara, 1947 - Çeviri: Miraç KATIRCIOĞLU
Resim