Demek ki bir CUMHURİYET ÇOCUĞU olmak için sen ya da ailen işgal altında, özellikle yunan mezalimi altında kalacak ,MUSTAFA KEMAL'in ve TÜRK ASKERİ'nin rüzgarını hissedeceksin. İşte o zaman rejimle boğuşmayan , gerçek bir cumhuriyet çocuğu oluyorsun .
Yaşantımızdaki karanlıklar, çirkinlikler,iğrençlikler arttıkça güzelliğe, aydınlığa, temizliğe hasret kalan eller ve gönüller, zihinler dönecek başka yer bulamadıkları için yeniden ona doğru uzanmaya başladı.
O Türkiye'nin güzelliğiydi. Hâlâ da öyle.
Onlar savaşsız, acısız, kaygısız gün geçirmemişti. Sonra CUMHURİYET bu yazgıyı noktaladı. Yurtta sulh, cihanda sulh! Bunun böyle sürüp gideceğinden artık kimsenin kuşkusu yoktu . Hiç kimsede ülkenin geleceğine dair en ufak bir kaygı sezmedim, görmedim, duymadım.
Peygamberleştirilmeye en uygun bir ortamda bile o içimizden biri olmayı, tapılmaktansa sevilmeyi seçmişti.
Osmanlı'nın son, Cumhuriyeti'in ilk günleri. Atatürk'ün son yolculuğuna uğurlandığı ana kadar.
Çok güzel bir anı kitabı. Herkes okumalı.