Bir otizmli çocuğun neler hissettiğini anlamakla birlikte asıl bir otizmli kardeşe sahip olmanın neler hissettirdiğini anlamama yardımcı olduğu için benim için çok önemli bir kitap.
Öncelikle kitabı okumadan arka kapağındaki yazar hakkındaki bilgileri okuyup kitap ile ilgili eleştirilerinizi öyle yapmanız gerekecek. Yazarın ilk kitabı olduğu çok açık. Ben olsam şöyle yazardım gibisinden bir havada tabi ki değilim. Çoğu okur bunun ilk deneyim olduğunu rahatlıkla anlayacaktır. Öncelikle biraz Nihal Yormaz'a değinmek istiyorum. Benim şu an okuduğum üniversitemin kurumuna ait olan Işık Lisesinde Fransızca eğitim vermiş. Ayrıca birçok yazıları ve çevirisi mevcut.
Şimdi kitaba gelmek istiyorum: Tam bir klasikler bağımlısı olduğum için, yani o kitapların yazım biçimine alışık olduğum için, "Bir İz Bırak Bana" biçim açısından biraz ters düştü bana. Ancak bunu kitabın konusuyla telafi etti sayılır. Daha iyisi olabilir miydi? Bence çok daha iyisi olabilirdi onu da yazarın roman kategorisindeki ilk deneyimine yoruyorum. Kitap Canan isimli karakterin gözünden Otizmli kardeşi Can'ın mektuplar üzerinden üst komşusu olan İrem'e duygularını ve düşüncelerini aktarmasıyla geçiyor. Bu mektuplar ise bizlere Otizmli birinin yaşantısını yansıtıyor.