Nihat Dayır

Nihat DayırJapon Mucizesi ve Biz yazarı
Yazar
0.0/10
0 Kişi
3
Okunma
0
Beğeni
383
Görüntülenme

Hakkında

Unvan:
Emekli Deniz Kurmay Albay

Okurlar

3 okur okudu.
2 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Fakat Japonlar,yabancıları kendi hamamlarından uzak tutmak için,onlara göre daha eğlenceli ve paralaranı almayı kolaylaştıran modern geyşaların erkekleri yıkadığı ve içinde her türlü rezaletin yapıldığı hamamları kurmakta gecikmemişlerdir.İşin şaşılacak yanı bu tür hamamlara 'Türk hamamı' adını koyarak işin içinden kolayca sıyrılma olanağı bulmuşlardır.Hatta bunların en tanınmış olanların birine de 'Türkiye sefareti hamamı' adını bile koymuşlardır.Oradaki büyükelçilerimiz yıllarca bu hamamın adının değiştirilmesi için uğraşmışlar fakat başarı sağlayamamışlardır.
Sayfa 16
Önceleri tatlı karlar elde edeceklerini ümit eden bu çevreler,Japon endüstrisi içinde fazla etkili olmayı beklerken,sihirli bir el tarafından on yıl gibi kısa bir süre içinde Japonya'dan ayrılmak zorunluluğunda bırakıldıklarını ibretle görmüşlerdir.Ne yapılmışsa yapılmış,yabancı sermayenin ve yöneticilerin Japonya'yı terketmesi ve yerlerine Japon sermaye ve iş adamlarının gelmesi sağlanmıştır.Bu şekilde,Japon milli burjuvazisi yabancıdan gerekli olan sermaye ve teknolojiyi almış ve zamanı gelince sezdirmeden onu kapı dışarı etmesini bilmiştir.Yani içeri giren yabancı sermaye,Japonya'yı sömürme fırsatı bulamamış,aksine sömürülmüştür.Her zaman olduğu gibi yabancılar,işgal altında dahi olsa Japonya'yı yanlış kıymetlendirme hatasına düşmüşlerdir.Şimdilik görülen odur ki,Japon burjuvazisi halen milli olma niteliğini korumamaktadır.^^(Bu tarihlerde Osmanlılarda devleti kurtarmak için milliyetçilik yerine ümmetçiliğe bel bağlandığı görülmektedir.Hatta cumhuriyet döneminin İkinci Dünya Savaşı sonrasında milliyetçilik! Yabancılarla işbirliğinde olanların kendilerine yakıştırdıkları sıfat olmuştur.Bu yolla dışa bağımlı bir sanayileşme yoluna gidilmiş ve milli burjuvazi(üretim araçlarını ellerinde bulunduranla çıkarları bunlarla birleşenlerin oluşturdukları toplumsal sınıf) yerine komprador(Uzakdoğu ülkelerinde yabancı ortaklıklar yararına çalışan yerli aracı, acenta) yaratılmıştır.Bu tip burjuvazinin önderliğinde gelinen yer,içinde buluduğumuz,dışa bağımlı çarpık bir sanayileşmedir.kısır döngü içinde bu sanayileşme zamanla daha fazla dışa bağımlılığı gerektirmektedir.)^^
Sayfa 41
Reklam
Batıdaki iyinin karşıtı beyaz,güzelin karşıtı çirkin ve soğuğun karşıtı sıcaktır kesin ayrımları ile halbuki,Japon düşüncesinde ve yaşamında iyinin karşıtı yoktur,iyinin derecesi vardır, kötü yoktur iyinin tonları vardır,böylelikle diyalektik mantık,doğu yaşamında ve düşüncesinde batıda olduğu gibi verilerinde kesin değildir.
Sayfa 20
...Japon halkının bütün yemeklerinde kullandıkları soya sosu da büyük miktarlarda Amerika ve diğer komşu ülkelerden gelmektedir.Soya sosu Japon insanının ağız tadıdır ve bu sos olmazsa yemek yiyemez.Bu sos bir türlü alışkanlık yapmakta ve bu sosu devamlı yemeklerine katan yabancılar da zamanla buna alışıyor ve aramaya başlıyorlar.Soya sosu yeme alışkanlığı ve bundan vazgeçememe Japonya'yı ayrıca gıda türü bakımından da dışarıya bağımlı duruma getirmektedir.Bu alışkanlık ve soya sosuna karşı aşırı duyarlılık Amerikalılar tarafından gayet iyi bilinmektedir.Hatta 1974 yılında Amerika ile aralarında ihracat kotaları üzerinde anlaşmazlık çıktığı ve Japonlar bunda epeyce ısrarlı göründükleri zaman Amerika,Japonyaya'yı soya göndermemekle tehdit etmiş ve anlaşmazlık Japonların ödün vermesi ile herkesin hayret dolu bakışları arasında kısa sürede tatlıya bağlanmıştır. :)
Sayfa 33
Batıdaki iyinin karşıtı kötü, siyahın karşıtı beyaz, güzelin karşıtı çirkin ve soğuğun karşıtı sıcaktır kesin ayırımları ile, halbuki Japon düşüncesinde ve yaşamında iyinin karşıtı yoktur iyinin derecesi vardır, kötü yoktur iyinin tonları vardır, böylelikle diyalektik mantık, doğu yaşamında ve düşüncesinde batıda olduğu gibi verilerinde kesin değildir.
Sayfa 20
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
Henüz kayıt yok