İnsan niçin ölsün, suçu fikrini açıklamaksa...
Vaptsarov, Bulgar bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelir. Hiçbirimiz gibi o da ailesini, ülkesini, dilini, dinini, milliyetini seçememiştir. Uzun yıllar tarlalarda, fabrikalarda işçilik yapmış ve yaşamının son iki yılı hariç hep de işçi kalmıştır, kirli tulumları çıkarmadan...
(Onun ilk başta Lermontov ya da Nâzım Hikmet sanabilirsiniz. )
Eğer böyle dizeler yazdıysanız hayat dolu bir insan olurdunuz, hayat izin verirse eğer;
O her şeye rağmen hayat dolu bir devrimcidir. Komünist olduğu için işten çıkarılır, kendisi yüzünden eşi de bir türlü iş tutturamaz. Yılmazlar yine de, zaten kim vazgeçebilmiştir yaşamaktan.
Fakat, rejim , düzen , siyaset peşini bırakmamıştır şairin. O da boyun eğmemiştir onların yasasına. Kurşuna dizileceği son güne kadar da yazmaya devam etmiştir.
O ve beş arkadaşı idam mangası önüne çıkarıldıkları zaman bile susmamışlar ve "Özgürlük uğruna düşen ölmez " şarkısını söyleyerek bu dünyadan göçertilmişlerdir.
Ondan geriye kalan ve en çok sevdiğim ise şu dizelerdir:
"Hayat için her şeyi yapabilirim.
Uçabilirim gökyüzünde bir deney uçağıyla, İçine girebilirim patlayacak bir roketin,
Bir başıma çok uzak bir gezegeni arayabilirim boşlukta. "
Hep aynı şairleri görmekten sıkılanlar için güzel bir şiir kitabıdır.
Hayat kimsenin kimseye armağanı değildir.
Bilinçle okumak dileğiyle...