Sevinç yaratan bir bilinçlenme ; Zorba bilinci. Bu bilinç, yaşamı yaşama bilincidir. Belirsizliğin ne kadar belirsiz olduğu ile her gün karşılaşan bir adamın, insanın içindeki en doğal noktasına, en yakın olan vaziyetini, en insanca, en hoyratça ve belki de en canavarca yaşayan hali; Zorba.
Zorba, bize aklın akılsız bir araç olduğu kanıtlayan soruları soruyor. Önce insanı, üzerindeki kıyafetlerden, fazlalıklarından arındırıyor, sonra aynı anda hem sıcak hem soğuk olan ama asla ılık olamayan varoluş iklimini ve onun karşısındaki insan vaziyetlerini gözler önüne seriyor. İşte bu yüzden Zorba, belki de hiç var olmamış bir savaşın galibidir. Patron ise mağlup olduğu bilen ama malup olmaktan başka bir şey öğrenmediği için değişemeyen bir insanı oynamaktadır.
Patron, kuyu hikayesiyle kendi kendisine oynadığı oyunu itiraf ediyor. Zorba'nın Patrona yaptığı 'karga gibi' olma eleştirisi, Patronun bütün çabasını ve vaziyetini ortaya koyuyor.
Ölüm karşısındaki sakinliği, çaresizliğin ve bilgisizliğin kabulü ile Zorba, kendi kendisi olan bir varlıktır. Patron ise sonsuzlukla zehirlenmiş bir sonludur.
Bu kitap, her şeyin her şey ve hiçbir şeyin hiçbir şey olduğunu gösteriyor. Bu kitap, elimizde bir yaşam ve yaşama anları dışında, hiçbir şeye sahip olmadığımızı veya sahip olduğumuzu iddia edemeyeceğimizi ortaya koyuyor.
İnsanın en hakiki gerçeği, karanlıktır. Bütün evrensel iddialar, ben'in kendi evrenselidir. Zorba, kendi felsefesini, kimseden utanmadan, çekinmeden yaşayan ve sadece kendinden sorumlu olan bir adamdır. Biz kendimizden kaçaduralım, o da gelsin ve hafif dansıyla bize kendimizi hatırlatsın.