Hakkında
Niyazi Beki, 1953 tarihinde Bingöl’de doğdu. Klasik medrese eğitimini tamamlayarak, icazet aldı. Bingöl Lisesi ile Muş İmam-Hatip Lisesini bitirdikten sonra Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden 1984’te mezun oldu.
Yüksek lisansını Marmara Üniversitesinde “es-Sülemî ve Kitâbu’l-Erbaîn li’s-Sûfiyye” isimli hadis kitabı tezi ile (1990), doktorasını ise Sakarya Üniversitesinde "20. Asır Türkiye’sinde Tefsirde İşârâtu’l-İ’caz Örneği" adlı tezi ile (1997) tamamladı.
Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde öğretim üyesi olarak çalıştı. 2003 ve 2004 yılları arasında Amerika’da, Connecticut Üniversitesine bağlı Hartfort Seminary’de misafir öğretim üyesi olarak görev yaptı.
Üsküdar Üniversitesi, Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsünde öğretim üyesi olarak görevine devam eden Beki’nin 15 kadar eseri yayımlanmıştır. Yayınlanmamış Türkçe, Arapça, Farsça ve İngilizce şiirleri bulunan Beki’nin değişik bilimsel dergilerde yayınlanmış makale ve araştırmaları da bulunmaktadır.
Beki, dört çocuk babası olup Arapça, İngilizce ve Farsça bilmektedir.
Unvan:
Türk Yazar
Doğum:
Bingöl, 1953
Okurlar
3 okur beğendi.
11 okur okudu.
15 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Sözler ve Alıntılar
" İnsan kendisinin başıboş bırakılacağını mı zanneder? "
* Kıyamet, 36 *
Medeni bir varlık olan insanın sadece insanlarla ilişkisi yoktur; aynı zamanda kâinatta var olan ekser eşya ile irtibatı vardır. Gözleri güneşle, kulakları havayla, ciğerleri oksijenle, midesi gıdalarla, aklı tefekkürle, gönlü muhabbetle, hayali evrenle irtibatlıdır.
Denilebilir ki, her şeyi hikmetle yapan Allah'ın her gece insanı uyku gibi geçici bir ölümle öldürmesi ve her sabah onu yeniden uyandırıp diriltmesi, aynı zamanda gerçek ölüm ve yeniden diriliş için bir provadır, bir alıştırmadır. Kış uykusuna yatan bazı canlıların yaklaşık altı ay ölümle hayattan çekilmesi ve sonradan baharın gelmesi ile yeniden dirilmesi, keza ağaç ve bitkilerin kışta ölüp baharda yeniden hayata kavuşması, gözle görülen birer ölüm ve diriliş sahneleridir.
O gün, her insan topluluğunu, önderleri ile birlikte çağıracağız.
Dünyada önderleri, rehberleri seçerken çok dikkatli olmak gerekir. Şefaatiyle müntesiplerini cennete doğru götürecek rehberlerin yanında, şenaatiyle mensuplarını cehenneme sürükleyecek rehberin de olacağı bir günün hatırı için olsun rehberler konusunda çok seçici olmalıyız.
Şu bir hakikattir ki; imanın birliği kalplerin birliğini, itikadi birlik ise içtimaî birliği gerektirir. Aynı imanın mensupları olarak günde beş defa aynı Allah’a kulluk eden, aynı kıbleye yönelen, aynı safta duran insanlardan oluşan bir toplumdaki sevgi sel gibi akacaktır. Asr-ı Saadetteki Müslümanların durumu bunun canlı örneğidir. Kur’ân’da “îsar’ hasleti olarak ifade edilen ve Allah tarafından Övülen ve herkesin kardeşini kendine tercih etmesi anlamına gelen bu karşılıklı sevginin sosyal
boyutuna ne kadar da ihtiyacımız vardır.
Sayfa 54 - Nesil yayinları,Kitabı okudu
İletiler
Henüz kayıt yok
Yorumlar ve İncelemeler
Henüz kayıt yok