Ve Aristoteles dahi Kral İskender‘e böyle öğüt verdi: “Etkin makamda görev yapan birini görevden azlettikten sonra, düşmanla gizlice el birliği edip seni ortadan kaldırmaması için onu tekrar göreve atama!”
Ve dahi Perviz böyle buyurdu: “Dört kişinin kabahati es geçilmez: Birisi memlekete kasteden, diğeri onun haremine kasteden, diğeri sırları ifşa eden, diğeri dilde melikle bir, gönlünde melik düşmanlarıyla iş tutup onların yolunu yol bilenlerdir. Melik işleri sıkı tutarsa ona hiçbir şey meçhul kalmaz.”
Tanrı azze ve celle katında sultanların işledikleri günahtan daha büyük günah yoktur. Zira sıradan bir insanın yaptığı bir hata sadece kendisine zarar verebilecekken idarecinin bir hatası bir millete mal olabilir.
Rivayet olunur ki Halife Me’mûn’a bir günsarayda, tahtında oturup şikâyetleri dinlerken birarzuhal iletildi. Me’mûn bunu derhal veziri Fazlbin Sehl’e vererek: “Bu adamın isteğini derhal
yerine getir;ziraşufelek bir hal üzerekalmayasıya devreder ve dahi şu zaman hiçbirdosta vefa etmeyesiye hızlı geçer. Bugün fırsatvar iken iyilik eyleyelim çünkü yarın acizlik veçaresizlik dedikleri çetin gün çatar da fırsatkaçar.” dedi.Vallahu a’lem.