Depresyon, yoğun stres ve çocukluk travması glukokortikoit üretimine yol açar ve hipokampüsteki hücreleri öldürür, bu da bellek kaybına yol açar. İnsanlar ne kadar uzun süre depresyon yaşarlarsa hipokampüsleri o kadar küçülür.
"Bir zamanlar ömür boyu değişmeden kalan bir organ olduğu düşünülen beynin aslında kendini değiştirebildiği, farklı koşullara uyum sağlayabildiği ve sanılanın aksine son derece esnek olduğu kanıtlandı."
"Nöroplastisite" denilen bu bilim dalı sayesinde, insanların ilaç tedavisine ve ameliyata başvurmadan beyinlerini
Beynimiz sabit ve değişmez değil aksine esnektir ve kendini değiştirme gücüne sahiptir.Belli pratikler ve zamanla otomatikleşen deneyimler beyin haritalarımızla sinir hücreleri arasındaki milyarlarca bağlantıyı değiştirebilir. Beynin kendini değiştirme yeteneği Nöroplastisite olarak adlandırılır.Sadece hayal edilerek bile Dr.Norman’a göre beyin değişebilir.Bu güce sahip olduğumuzu bilmek bizim için iyi haber Zihnimizi tüketen enerjimizi emen negatif anılar yerine güzellikleri görmek bugüne ve inşa edilmesi gereken geleceğe odaklanmak hayallerimizi mümkün kılar.
İnsan beyninin öğrenmeye ne kadar açık olduğu, plastisitesi sayesinde tek beyin lobuyla doğan bir insanın bile kendi yaşamını sürdürebileceği vakalar üzerinden anlatılmış. Tıbbi terimlerin ağırlıklı olduğu bir kitap. Bu nedenle anlaşılması güç. Okunma sayısı belki bu yüzden azdır. Ama beynimizin neler yapabileceğini, nasıl uyum sağlayıp değişebileceğini merak eden herkes okumalı