Bir zamanlar acı gözyaşları dökmüştüm. Umutlarım, acılarda eriyerek yitip gittiğinde ve karanlık daracık bir hücrede yaşamımı saklayan çorak bir tepede dururken, daha önce hiçbir yalnızın olmadığı kadar yalnız, anlatılması olanaksız bir korkunun önünde sürüklenerek güçsüz, sadece düşüncenin o sırada ne geriye ne de ileriye gidebilirken yardım bulmak için etrafa bakındığımda ve kaçıp giden, sönmüş yaşama sonsuz bir özlemle tutunmuşken işte tam o sırada bir şafak rüzgârıdır esti eski mutluluğumun doruklarından ve bir anda koptu doğumla olan bağ, ışığın zincirleri.