Nüket Esen

Modern Türk Edebiyatı Üzerine Okumalar yazarı
Yazar
Derleyen
7.9/10
11 Kişi
37
Okunma
9
Beğeni
2.269
Görüntülenme

En Eski Nüket Esen Gönderileri

En Eski Nüket Esen kitaplarını, en eski Nüket Esen sözleri ve alıntılarını, en eski Nüket Esen yazarlarını, en eski Nüket Esen yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ahmet Mithat Efendi’yi Hatırlamak
İlk Türk romancısı olan Ahmet Mithat Efendi 1844-1912 yılları arasında yaşamıştır. Türkçede ilk romanı üreten o değildir ama yazdıklarının niceliği ve niteliğiyle “ilk romancı” olarak adlandırılmayı çağdaşı olan yazarların tümünden daha fazla hak eder. Tanzimat romancılarımız arasında onun kadar çok eser veren yoktur. Fatma Aliye Hanım dışındaki tüm Tanzimat dönemi romancıları –Şemsettin Sami, Namık Kemal, Samipaşazade Sezai, Mehmet Murat, Recaizade Ekrem, Nabizade Nazım– bir veya iki roman yazmışlardır. Ortaya konulan roman sayısı açısından hemen Ahmet Mithat’tan sonra gelen Fatma Aliye Hanım ise, beş roman yazmış olmasına rağmen birçok edebiyat tarihçimiz tarafından Tanzimat romancısı olarak anılmaz bile.
“Oğlum, yalnız bir şey öğrenmeli… yahut her şeyi öğrenmeli…”
…Çok sayıda yazdığı için bir zamanlar kendisine “kırk beygir kuvvetinde bir yazı makinesi” denen Ahmet Mithat’ın sadece romanlarının sayısı 35’i bulur. Türk hikâye ve romanında birçok “ilk”ten bahsederken Ahmet Mithat’ın ismi anılır. Zira ilk köy hikayesini o yazmış, ilk cinayet romanını o kaleme almış, kadın sorunlarına ilk o eğilmiştir. Bununla birlikte, Ahmet Mithat çeşitli edebi türlerin de ilklerini yazmıştır; anı, seyahatname, monografi gibi. Kurmaca ve kurmaca dışı eserlerinde bu kadar çok çeşitli konuya el atmış olması sonucu yazarın bu konularda derinleşememesi, biraz yüzeysel kalması doğaldır. Ahmet Mithat’ın kendisi de bu konunun bilincinde görünmektedir. Yeğenine verdiği bir öğüt hep anılır. “Oğlum, yalnız bir şey öğrenmeli, fakat mükemmel olarak; yahut her şeyi öğrenmeli, bittabi nakıs (eksik) olarak. Bugünkü halimize nisbetle şu iki şıktan bence ikincisi müreccahtır (tercih edilmelidir) ; ben sana onu tavsiye ederim. Fakat bundan sonra birincisi müreccah olacaktır; sen de evladına onu tavsiye et.”
Reklam
Ahmet Mithat sanat eserleri üreten bir “edebiyatçıdan” dan çok, “avam” bir halk yazarı olarak ele alınmış, bunun dışında görmezden gelinmiştir.
Takriben 1980’lere gelene kadar Ahmet Mithat Efendi’nin hak ettiği ilgiyi görmemesinin sebeplerinden biri de Abdülhamitçiliği olabilir… Maalesef Türk edebiyatında genellikle bir yazarın özel hayatı ve politik görüşleri beğenilmezse onun edebi eserlerinin de değersiz olduğu görüşü yaygındır.
Türkiye’nin modernleşme sürecini başlatan ilk bilinçli adım olan Tanzimat dönemi, pek çok konuda olduğu gibi modern Türk edebiyatı açısından da bir kuruluş dönemidir.
Berna Moran’a göre, “yazara dönük biyografik eleştiri sanatçının kişiliği ile eserleri arasında sıkı bir bağ olduğu ilkesine dayanır. Bu ilke başlıca iki amaçla kullanılabilir. 1) Eseri aydınlatmak için sanatçının hayatını, kişiliğini incelemek, 2) Sanatçının psikolojisini, kişiliğini aydınlatmak için eserlerini bir belge gibi kullanmak…”
Reklam