Nuray Orak Ergölen

Nuray Orak ErgölenKerbela yazarı
Yazar
7.5/10
15 Kişi
55
Okunma
2
Beğeni
1.377
Görüntülenme

Hakkında

Unvan:
Türk Yazar

Okurlar

2 okur beğendi.
55 okur okudu.
1 okur okuyor.
4 okur okuyacak.
3 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
"Yaşamak değil, nasıl yaşandığı önemlidir.” Ya olmasın Kerb-i Bela Yezidler Ya da olsun Kerb-i Sava Hüseyinler
Sayfa 260Kitabı okudu
ALEVİ-BEKTAŞİ GELENEĞİNDE KERBELA
O, karşısındaki "değersizlere" karşılık, "dünyada Hz. Peygamber'in var olan tek torunudur." Tanrıya giden yoldur. O, insanların en üstün olanının, Hz. Ali'nin oğludur. Hz. Ali'nin oğlu olmak o kadar büyük bir mükâfattır ki üstün olmayı da yanında getirir. Ona yapılan her kötülük Hz. Ali yoluyla Hz. Muhammed'e oradan da Tanrı'ya ulaşır. Onu sevmek ve onun yanında yer almak Hz. Ali'nin ve Hz. Peygamber'in şefaatini kazanmaktır. Savaşta Hz. Hüseyin'in ev halkından, son olarak Ali Asgar öldürülür. Hz. Hüseyin'in kucağında iken oklanması, sanki babasını da öldürür. Oysa O, yavrusuna sadece bir yudum su istemek için gitmiş fakat ölüsüyle geri gelmiştir. Onu, o masum yavruyu bağrına bastırarak, öpüp koklayarak ulaşacaklarına yürekten inandığı cennetine uğurlar. Hz. Hüseyin öyle acılar çeker ki bu acıları anlayabilmek ancak, kendini Hz. Hüseyin'in yerine koymakla mümkün olur. Ancak o zaman Hz. Hüseyin'in acısı yüreklerde yankılanır. Artık savaşacak kimse kalmamıştır. Hz. Hüseyin çadırına son kez girer, yakınlarıyla vedalaşır. O sırada hasta olan oğlu Zeynel Abidin'e babasından ve dedesinden kalan kutsal emanetleri teslim eder. Bu önemli bir iştir ki emanetler arasında, Kur'an-ı Kerim, imamlardan başkasınca bilinmeyen bilgiler ve Tanrı sırları vardır.
Sayfa 169 - PANAMAKitabı okudu
Reklam
ALEVİ-BEKTAŞİ GELENEĞİNDE KERBELA
Farklı bir açıdan Aleviler'e göre Kerbelâ, bir adalet mahkemesidir. Hz. Hüseyin'in yanında olanlar hakkı sa vunanlar olarak günümüzde de varlığını sürdürür. Kötü olanlar ise haksızlığı yapan, Yezid hükümetini simgeler. Aleviler'e göre her dönem bir Kerbelâ'dır. Yani her dö nemde zulmedenler, haksızlık yapanlar ve bunlara karşı acı çeken, sömürülen haksızlığa uğrayan kimseler vardır. "Bu yüzden ister Alevi olsun ister olmasın bugünkü Kerbela'da bugünkü Hüseyinlerden yana tavır almazsa kişi ne Alevi ne de insan olamaz. " Bu yüzden tutulan yas, Aleviler için inançları uğruna ölenler içindir. Kerbelâ şehitlerine, Hz. Hüseyin'e ve Hz. Resulullah'a karşı muhabbet ve bağlılıkları tutulan bu yasla sürdürülür. "Hasan ve Hüseyin'i seven beni sevmiştir." "Hüseyin bendendir, ben de Hüseyin'denim" hadisleriyle de bu mirası sahiplenirler. Bu bazen Pir Sultan Abdal olur, bazen Deniz Gezmiş, bazen Nesimi olur bazen Uğur Mumcu, bazen Şeyh Bedrettin olur. Önemli olan kişiler değil, bu kişilerin üstlendikleri roldür. Yani inandıkları şeylerden ödün vermeyen, göğüs gerebilen, haksızlığa boyun eğmeyen davranışı sergileyebilmektir. Bu hangi milliyet ve dinden olursa olsun Alevilerce saygı duyulur. Yine Alevi düşüncesine göre böyle bir cinayet, hiçbir dinde ve devirde görülmemiştir. Bu olayla zulmün zirvesi yaşanmıştır. Mazluma sahip çıkan, haksızlığa göğüs geren, inançları adına böylesine yücelen bir Hüseyin de hiçbir insandan dünyaya gelmemiştir. O, insan sevgisini ve hakkını savunan biri olarak büyük bir mesaj vermiştir.
Sayfa 180 - PANAMAKitabı okudu
HZ. HÜSEYİN'İN YEZİD'E MUHALEFETİ
Sonuç olarak kısaca Kerbelâ Olayı'nın "tarihte" aldığı yeri göstermek açısından şu sonuçlara varmak mümkündür. 1.Olay öncelikle bir iktidar çatışmasıdır ve olayın başlangıcı iktidarı arzulayan Yezid'in Hz. Hüseyin'i bunu kabul etmeye zorlamasıyla olmuştur. Oysa asla tasvip etmediği bu durum karşısında Hz. Hüseyin, buna
Sayfa 88 - PANAMAKitabı okudu
TÜRK EDEBİYATINDA KERBELÂ
XVI. yüzyılda İran'da Safeviler zamanında Şia resmi mezhep olarak kabul edildikten sonra Kerbelâ konusu edebiyatta ağırlıklı olarak işlenmeye başlanmıştır. Bu nedenle Türk edebiyatında Kerbelâ mersiyeleri XV. yüzyılda görülmeye başlar. Tesbit olunan en eski örnek Yazıcıoğlu Mehmet'in (öl. 1453) "Muhammediye" adlı eserinde yer alan mersiyesidir. Yine XV. yüzyılda Sinan Paşa (öl. 1486) bunun örneğini verir. XVI. yüzyılda Kerbelâ mersiyeleri yazan Türk şairleri, Hayretî, Fuzulî, Ubeydi, Şemsî Paşa, Viranî ve Safî gibi şairlerdir.
Sayfa 237 - PANAMAKitabı okudu
"Kim bir bardak su içerse,beni hatırlasın. " -İmam Hüseyin
Kerbela
Kerbela

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
272 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Kitabın ilk sayfalarında yanlı bir taraf var gibiydi, bu beni baya rahatsız etti. Kitapları yarım bırakmayı sevmediğim için devam ettim ama ortalara doğru beni çekti. Bazı konulara yüzeysel değinilmiş. Bunu özellikle belirtmek isterim sonlara doğru kitap sanki edebi eser okuyormuşsun gibi bir his uyandırdı. Ve bazı yerlerde sürekli tekrara düşüyordu olaylar. Özetlemek gerekirse beni tamamiyle memnun etmedi. Başka bir yazardan KERBELÂ olayını tekrar okumak isterim. Çünkü KERBELÂ olayından daha çok Halifelik olayları üzerine araştırma kitabı gibi geldi. Yine de kitaptan bir çok alıntı paylaştım kitabı okumuş kadar olursunuz. İyi okumalar
Kerbela
KerbelaNuray Orak Ergölen · Panama Yayıncılık · 201359 okunma
272 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Kerbela hakkinda gerçekçi bilgileri öğrenmek isteyen herkesin okumasi gereken ilk kitap. Öyle ki birçok değerlendirmeye objektif bir şekilde yer verilmiş sade ve açıklayıcı bir anlatim ile tam bir akademik baş yapıt oluşmuş. Kitabin 150. Sayfasindan sonra edebiyat alanina fazla detaya inmesi okuru biraz sıkabilir.
Kerbela
KerbelaNuray Orak Ergölen · Panama Yayıncılık · 201359 okunma
272 syf.
8/10 puan verdi
Genel manada Kerbela olayı hakkında bilgi edinmek isteyenler için okunacak bir kitap. Olayı ve olayda geçenleri genel hatlarıyla tanımak için yazılmış. Detaylı bilgiler barındırmıyor. Okuyacak olanların kendi fikirlerini bir kenara bırakıp okuması gerekli olduğunu düşünüyorum. Spoiler Kitapta rahatsız olduğum bazı noktalar var o da kullanılan kaynakların çoğunun Hristiyan yazarlardan olması. Oysaki İslam içerisindeki bütün mezhep ve fırkaların alimlerinden kaynaklar gösterilmiş olsa daha doğru olurdu kanımca. Kitapta geçen Şii - Sünni farklılıklarını anlamak için onların alimlerinden rivayetlere daha çok yer verilmesi lazım. Bu konuda kitabı yetersiz buldum. Ikinci olarak Şii'lik hareketini vurgularken hep bir intikam hareketi öç alma hareketi olarak niteliyor bunun hem geçmişte hem de günümüzde Şia yoluna verdiği zararlar ortada. Evet acı çok büyük bu acıyı her mezhep paylaşıyor ayrılmaksızın ama daha affedici olmak Şia yolundakilere yakışır diye düşünüyorum. Üçüncü olarak kitapta Hz Aişe olayı çok kısa anlatılmış oysaki oradaki hadisler rivayetler çok fazla, ayrıca beni yaralayan hitaplardan birisiydi Hz Aişeye olan hitap. Gadir-i Hum olayı çok yüzeysel kaldı. Son olarak Ibni Sebe'nin Şiilik hareketinin vazgeçilmez bir kişisi olarak kaynak gösterilerek paylaşılması da beni derinden yaraladı. Özetle genel manada benim beğendiğim bir kitap oldu. Sonuç ve son söz kısımları da güzeldi. Ama keşke farklılıkları vurgulamak yerine ortak noktalarda buluşturmus olsaydı okuyanları sayın yazarımız. Emeğine sağlık..
Kerbela
KerbelaNuray Orak Ergölen · Panama Yayıncılık · 201359 okunma