"Çoğu kimse kahveden önceki suyu boğazı temizlemekten ibaret sanıyor. Damakta sadece kahvenin tadı kalacağı için. Halbuki bir yudum su, azla yetinmenin ölçüsü."
“Ne zaman ki ben ölürüm; birisi evde, birisi yolda kalır, birisi ise benimle beraber gelir. Evde kalan malımdır. Yolda kalan yakınlarım ve ailemdir. Benimle beraber gelen ise iyiliklerim ve yaptıklarımdır.”
•Hacı Bektaş-ı Veli
“Bu zamanda az dostun olsun, daha iyi;
Herkese uzaktan hoş beş edip geçmeli
Can gözünü açınca görüyor ki insan,
En büyük düşmanıymış en çok güvendiği.”
•Ömer Hayyam
Nurkal Kumsuz hocam benim lisede çok sevdiğim bir edebiyat hocamdı. Lise yıllarında 1 2 kitabını okumuştum ve bu eseride bana imzalayıp vermişti, bende yeri çok büyük ve derin olan Nurkal hocamın bu eserini tekrar okumak için elime aldım. Nacizane fikrim diğer eserleri kadar beni etkilemedi ama saygısızlıkta etmek istemiyorum oyüzden çok yorum yapmayacağım. Eser Kayserinin tarih ve kültürel yapısını anlatıyor, okumak istiyenlere simdiden keyifli okumalar dilerim.
İdealist bir öğretmenin cehalete karşı bütün ruhuyla verdiği savaşı konu alan ve sığ zihinlerin güçlü silahlarına karşın bu savaşta hiçbir zaman kaybetmeyen idealist öğretmenin hikayesi...
Kıymetli yazar ve aynı zamanda kıymetli öğretmenim Nurkal Kumsuz'un bu güzel eserini şimdilerde eğitim meşalesini almak üzere olan bir genç olarak hayranlıkla okudum... Gönlünde mesleğine olan sevgisi ve zihninde bir ideali olan bütün eğitimcilere selam olsun...
1763 yılında başlayıp, 1864'te sona eren savaşlar silsilesi sonucu "rüyalar ülkesi Kafkasya'"yı terk etmek zorunda kalan ve vatanlarına "Elveda Kafkasya" diyen Çerkeslerin hikayelerini anlatıyor bu kitap.
Kitabın yazarının hemşehrim ve bir Çerkes olması bu kitabı okumamdaki en büyük etken.
Kitapta, sürgünden günümüze uzanan süreçte geçen 8 hikaye var. Benim, en sevdiğim hikaye ise "Bayraktar."
Savaş, sürgün ve yoklukları hiçbir millet yaşamamalı.
Bugün bile.
İyi okumalar.