Oğuz İnel Sözleri ve Alıntıları
Oğuz İnel sözleri ve alıntılarını, Oğuz İnel kitap alıntılarını, Oğuz İnel en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Nietzsche
Ahlaksal gerçekler diye bir şey yoktur. Ahlaksal yargının, dinsel yargıyla ortak yanı, var olmayan gerçekliklere inanmasıdır.
Sayfa 38Kitabı okudu
Nietzsche
Herkes gerçekten iyiyi ya da kötüyü tam anlamıyla bilen ... yetkin ve mükemmel bir ahlak yargıcıdır, ancak kendisinin değil de başkasının davranışları inceleniyor ve o sadece onaylayıp onaylamamak durumunda kalıyorsa.
Sayfa 42Kitabı okudu
Nietzsche
Kant 'ın sandığının aksine insanda bir nedensellik melekesi yoktur ... Kişi şaşkındır, tedirgindir , tutunabileceği aşina bir şeyler ister. Yeninin içinde bize eski bir şey gösterildiği anda sakinleşiriz. Sözüm ona nedensellik içgüdüsü alışılmamış olandan korkudur ... sebepleri arayış değildir, tersine tanıdık olanı aramadır.
Sayfa 27Kitabı okudu
Nietzsche
Özlü bir biçimde söyleyecek olursak: Şimdiye kadar insanlığı ahlaklı yapmak için kullanılan tüm yöntemler, temelde ahlakdışıydılar.
Sayfa 15Kitabı okudu
Nietzsche
Tek bir yol vardır dünyada, senden başka kimsenin gidemeyeceği: Nereye mi götürür bu yol? Sorma, yürü o yolu.
Sayfa 72Kitabı okudu
Nietzsche
Aslında zorunlu mudur, bir tanrının...gerçekten var olması, var olduğuna duyulan inanç zaten yetiyorsa? ... Burada da durum, o ünlü örnektekinden farklı değil: Gerçi cadılar yoktu ama cadıların varlığına inancın korkunç sonuçları, cadıların gerçekten varolmasıyla doğacak sonuçların aynısı olmuştu.
Sayfa 13Kitabı okudu
Katılıyorum
"Geçmişinizi değiştirebiliyor olsaydınız, neyi değiştirirdiniz?"
Žižek: Doğumumu. Sofokles'le aynı fikirdeyim: En büyük şans doğmamış olmaktır.
Sayfa 58 - Metis Yayınları
Nietzsche
Senin, vicdanının sesi diye kabul ettiğin şu ya da bu yargı kendini, hiçbir zaman uzun uzadıya düşünmemiş olmana, sana çocukluğundan beri doğru olduğu söylenmiş olanı körü körüne kabul ediyor olmana da bağlı olabilir.
Sayfa 53Kitabı okudu
Harika!
"En mutlu olduğunuz an?"
Žižek: Mutlu anlarımı andığım ya da hatırladığım zamanlar - ama asla o anlar sırasında değil.
Sayfa 57 - Metis Yayınları
Derin bir etik kavrayışa, yeni bir farkındalığa ve kırılganlığımıza ilişkin bir bilgeliğe ihtiyacımız var. Bunları başaramazsak ilkel ortaçağ toplumuna döneriz.
Sayfa 42 - Metis Yayınları
Schopenhauer
İster bir ağaç, taş veya maden parçasından bir put yapın, isterse onu soyut kavramlardan oluşturun fark etmez, hepsi birdir. Değil mi ki önümüze; kurban sunduğumuz, yakarıp şükrettiğimiz kişisel bir varlık koyuyoruz, bu nihayetinde putperestlik olarak kalır ... Her türlü ibadet ya da yakarış biçimi putperestliğin su götürmez kanıtıdır. Ve işte bu yüzdendir ki bütün dinlerin mistik mezhepleri her türlü ibadet biçimini kaldırmakta uzlaşırlar.
Sayfa 17Kitabı okudu
"Hayatın size öğrettiği en büyük ders?"
Žižek: Hayat, size öğretecek hiçbir şeyi olmayan aptal ve anlamsız bir şeydir.
Sayfa 58 - Metis Yayınları
"Banka kurmanın yanında banka soymak nedir ki?”
Sayfa 54 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Nietzsche
X: Kimileri dindar insanların daha mutlu, en azından daha huzurlu olduğunu iddia eder.
Nietzsche: Bir felsefenin, bir dinin mutluluk vermesi onların hakikiliğinin kanıtı değildir: Nasıl ki bir delinin, kendi sabit fikrinden aldığı mutluluk, bu fikrin akla uygunluğunun bir kanıtı değilse.
Sayfa 19Kitabı okudu
Nietzsche
Nasıl olur da bir insan, bazı konular hakkındaki fikrini bir vahiy olarak algılayabilir? Bu, dinlerin oluşumu ile ilgili bir sorundur ... Bunun önkoşulu, o insanın daha önceden vahye inanıyor olmasıdır. Sonra günün birinde birdenbire kendi yeni düşüncesine erişir ... bu varsayımın yarattığı mutluluk bilincine öylesine güçlü bir biçimde varır ki, kendini bu tür bir uhrevi mutluluğun yaratıcısı olarak düşünmeye cesaret edemez ve bunun nedenini tanrısına mal eder: Tanrının bir vahyi olarak.
Sayfa 18Kitabı okudu