Oğuz Şaban Duman

Oğuz Şaban DumanDoğu Batı Meselesi ve Sultan Galiyev yazarı
Yazar
10.0/10
4 Kişi
8
Okunma
1
Beğeni
1.579
Görüntülenme

Hakkında

1949 yılında Isparta'nın Yalvaç kazasının Özgüney köyünde dünyaya geldi. Babası Hafız Mehmedi henüz bir yaşındayken kaybetti. Ağabeyinin himayesinde büyüdü. Liseyi bitirdikten sonra bir müddet vekil öğretmenlik yaptı. Sonradan Marmara üniversitesine bağlanan Aksaray İktisat ve Ticaret Yüksek Okuluna girdi. Hem okudu, hem de milli eğitim basım evinde çalıştı. Daha sonra serbest mali müşavirlik yaptı. Yüksek okulda iken Aralık 1972’de Milliyetçi-Toplumcu Uğraş dergisini çıkardı. Gençliğinden itibaren Atatürk'ün “Hürriyet ve istiklal benim karakterimdir” vecizesini kendisine düstur edindi. Yeni Hayat, Türk Yolu ve daha bir çok dergide yazıları yayımlandı. En önemli eseri ise Tatar Türklerinin ünlü siyaset adamı ve nazariyecisi Sultan Galiyev (Aliyev, Arapça ayın sesi Tatar, Başkurt ve Kazak Türkçelerinde kalın g olur) hakkında idi. Bu eseri Doğu-Batı Meselesi ve Sultan Galiyev (Türk Dünyası Araştırmaları yayını, İstanbul 1999, 287 s.) ismini taşımaktadır. Oğuz Şaban Duman; Tanrıkut, Göktürk isimli iki erkek ve Gökçen, Tolunay isimli üç kız çocuğu babasıydı. 18 Kasım 2003 tarihinde vefat etti.
Unvan:
Tarih Yazarı
Doğum:
Isparta, 1949
Ölüm:
18 Kasım 2003

Okurlar

1 okur beğendi.
8 okur okudu.
34 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
“(...) Ya bizim Sol’un yaptığı ne?.. Türkiye’de burjuva sınıfı var sanıp, onun karşısında işçi sınıfını kurtarmaya sıvanmak!.. Bak sen şu işe! Bir işçi sınıfı var da kendisini kurtaramıyor, birkaç sapı silik bunları burjuva canavarının elinden çekip alacak!.. Bilmiyorlarlar ki, böyle bir sınıfın olmadığı, kendilerinin onu kurtarmaya sıvanmalarından belli!.. Koca bir sınıf kendisini kurtaramıyor da, birkaç zibidi bunlara önayak olup kurtulmalarını sağlayacak, öyle mi?.. İnsanın bunu düşünmesi için hakikaten şapşal olması gerekir...” |Kemal Tahir
Sayfa 130Kitabı okudu
‪Türkiye’de 68’li yıllarda bazı Ankara üniversitelerinde birkaç öğrenci Galiyev’i benimser gibi olmuşsa da, bu akımın 1968’den sonra hemen hiç adı anılmamıştır. Eğer Türkiye’de 1970’li yıllarda, Sovyet komünizmine karşı ortaya konulan Maoculuk yerine onun hocası sayılabilecek Galiyev ve Galiyev’in tezleri geliştirilse idi belki de 1970 ile 1980 dönemi arasında Türk gençliği için sağ ve sol adı altında bir kırım dönemi yaşanmayabilirdi.‬
Reklam
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Henüz kayıt yok
Resim