Ağzımın tadı yoksa, hasta gibiysem,
Boğazımda düğümleniyorsa lokma,
Buluttan nem kapıyorsam, vara yoğa
Alınıyorsam, geçimsiz ve işkilli,
Yüzüm öfkeden karaya çalıyorsa,
Denize bile iştahsız bakıyorsam,
Hep bu boyu devrilesi bozuk düzen,
Bu darağacı suratlı toplum!
Dört kişi parkta çektirmişiz,
Ben, Orhan, Oktay, bir de Şinasi...
Anlaşılan sonbahar
Kimimiz paltolu, kimimiz ceketli
Yapraksız arkamızdaki ağaçlar...
Babası daha ölmemiş Oktay'ın,
Ben bıyıksızım,
Orhan, Süleyman efendiyi tanımamış.
Ama ben hiç böyle mahzun olmadım;
Ölümü hatırlatan ne var bu resimde?
Oysa hayattayız hepimiz.
Melih Cevdet Anday
şinasi*: şinasi ankarada okurken, bu üçlünün arkadaşları imiş. okul zamanı çıkarttıkları sesimiz dergisinde yazar ve orhan veli gibi gazi oymağında izcilik yaparmış.
şinasinin cebecide oturan bir sevgilisi varmış. bizim kafadarlar şinasiyi ona götürecekler ama ceplerinde dolmuş parası yok. hacı bayram camisine giderlermiş. oradan, bir ölü yakınıymış gibi cenaze arabasına doluşup doğru mezarlığa. mezarlık cebecide ya. kızı görür dönerlermiş. :D
Bir Kadının Penceresinden
"Zavallı memleketim!"
Güvencesiz, huzursuz, bulanık, kimin kim, neyin ne olduğu bilinmeyen toplumlardır azgelişmiş ülkeler."
Ama ben anlatmaktan, anlaşmaktan çocuk yaşta umut kesmişimdir. Lafla hiçbir zaman, hiçbir yerde sonuç alınamaz.
Bir Kadının Penceresinden
Sevgimin arkasına gizleniyorum,
Sana bakıyorum usulca. Rüzgârın
Yapraklarıyla oynadığı bir kitap
Yüzün; denizi veriyor ilk satırda,
Altını mavi tebeşirle çizdiğin..
…