En Eski Olga Tokarczuk kitaplarını, en eski Olga Tokarczuk sözleri ve alıntılarını, en eski Olga Tokarczuk yazarlarını, en eski Olga Tokarczuk yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
En çok dokunan da hareketsizlik: Yoğun, görünür biçimde ortada -soğuk alacakaranlık ve sodyum lambasının, kaynağından yalnızca bir metre uzaklıktaki karanlığı delen, soğuk ışığı.
Sönen ışık havayı da beraberinde alıp götürüyor -soluk almak olanaksız artık. Koyu karanlık derilere sızıyor. Sesler birbiri içine büküldü, gözler geri çekildi; dünyanın orkestrası uzaklaştı, kayboldu parkta.
Bu akşam, dünyanın sonu. Bense ona, oyun sırasında, istemeden, rastlantısal olarak dokunabilmiştim. Onu keşfetmiştim, çünkü beni bir anlığına yalnız bırakmışlardı, korumamışlardı.
Bir kapanda, kapalı olduğum ortadaydı, işte, Birkaç yaşındaydım, pencerenin pervazında oturmuş boşalmış olan avluya bakıyorum. Okulun mutfağının ışıkları sönmüş artık, herkes gitmiş. Avlunun beton taşları karanlığa batıp yitmiş. Kapalı kapılar, kapatılmış kepenkler, çekilmiş güneşlikler. Dışarı çıkmak isterdim ama gidecek yer yok. Yalnızca benim varlığım, titreyen, uçuşan konturları dolduruyor, bu da acı veriyor. Bir anda gerçeği keşfediyorum: Artık yapacak hiçbir şey yok -ben varım.