Bir gün bir sohbet sırasında, "Kardeşim! Benim de canım, insanlardan uzak bir dağ evine çekilip huzur içinde, ibadet ederek yaşamak istiyor. Peki kabre imansız giren bu milyonlarca insana elimizdeki bu iman hakikatlerini kim duyuracak? Kim vesile olacak onlara? Sıkıntı içinde de olsa insanlarla ya şamaya mecburuz. Hatta Üstad'ımız, zafiyete düşüp hizmetten geri kalırız diye bize nafile oruç bile tutturmaz, bozdururdu" demişti.