Ömer Tellioğlu

Ömer TellioğluFilistin'e Musevi Göçü ve Siyonizm yazarı
Yazar
Derleyen
Çevirmen
Editör
7.7/10
5 Kişi
14
Okunma
0
Beğeni
787
Görüntülenme
Filistin'e geniş kapsamlı ve planlı bir Musevi göçünün organize edilmesi konusunda öne çıkan ilk isim Danimarkalı bir tüccar olan Oliger Paulli'dir.
Sayfa 12 - KitapeviKitabı okudu
Reklam
II. Meşrutiyet'in ilanı ile başlayan İttihat Terakki yönetimi ile Siyonizm hareketinin Filistin üzerindeki politikaları yeni bir safhaya girdi. Sultan II. Abdülhamid zamanında yaklaşık 30 yıldır devam eden bütün teşebbüslere rağmen Filistin'de bir Yahudi yurdu oluşturma konusunda başarı sağlanamamıştı.
Sayfa 214 - KitapeviKitabı okudu
Siyonizm adı, Yahudi tarihinin başlangıcından beri Kudüs ile eş anlamlı olarak kullanılan "Siyon" kelimesinden gelmektedir. Siyonizm, Musevilerin tekrar Filistin'e dönerek Süleyman mabedini yeniden inşa etme idealini sembolleştiren bir kavram olarak kullanılmaktadır.
Sayfa 21 - KitapeviKitabı okudu
Fransa, Mısır'ı işgale hazırlandığı sıralarda dünyadaki bütün Musevilere, Filistin'de bir Yahudi devleti kurulması için bir araya gelmeleri çağrısında bulundu. Filistin'de bir Yahudi devleti kurulması fikrini savunan ilk devlet adamı, Napolyon Bonapart olmuştur.
Sayfa 12 - KitapeviKitabı okudu
19. yüzyılın son çeyreğinde ortaya çıkan siyasi Siyonizm akımının uygulayıcı aktörlerinin Filistin'i insansız, tamamen boş arazilerden meydana gelen bir coğrafya gibi değerlendirdikleri görülmektedir. Theodor Herzl gibi Siyonistlerin Filistin hakkında slogan olarak kullandıkları, "Topraksız bir halk için halksız bir toprak" ifadesi bu düşünceyi bariz bir şekilde ifade etmektedir. Oysa Filistin'in her tarafı meskûndur ve nüfus yoğunluğu bakımından dışarıdan gelecek büyük hacimde göçleri kaldıracak kapasiteye sahip değildir. "Halksız bir toprak" sloganının revaç bulduğu 1. Siyonist Kongre'nin toplandığı 1897 tarihinde Filistin'de Arapların nüfusu 650 binden fazladır ve Filistin'de meskûn olmayan bölge ve kuzeydeki bataklık arazilerin dışında işlenmeyen tarım arazisi yok gibidir. Tabii ki Herzl, Filistin'in insansız bir bölge olmadığını biliyordu. Ancak o Filistin'e transfer ettirilecek Musevilere yer açmak için yerli halkın bölgeden sürülüp yok edilebileceğine inanmaktaydı. Öte taraftan Herzl ile birlikte hareket eden bazı Siyonistlerin, bu sloganun etkisinde kaldıklarından dolayı Filistin'de bir halkın yaşadığından haberleri yoktu. Onlar Filistin'i, kendilerini bekleyen boş bir coğrafya olarak düşünmekteydiler. Bu konuda yapılan propagandaya Siyonist hareketin bazı önde gelen isimlerinin dahi inandırıldığını görmekteyiz ki bunlardan biri Theodor Herzl'in yakın çalışma arkadaşı ünlü Siyonist Max Nordau'dur. Nordau, Filistin'de Arapların yaşadığını ilk öğrendiği zaman Herzl'e giderek, "Bunu bilmiyordum, öyleyse adil davranmıyoruz" dediği kaydedilmektedir.
Sayfa 23 - KitapeviKitabı okudu
Reklam
Siyonistler İttihat Terakki yönetiminin işbaşına gelmesini kendileri için bir çıkış yolu olarak görmekteydi. Bundan dolayı İttihatçıları desteklemişler ve İttihatçıların işbaşına gelmesi sayesinde Filistin'e yönelik planlarını gerçekleştirebileceklerine dair kesin kanaat sahibi olmuşlardı.
Sayfa 215 - KitapeviKitabı okudu
Filistin'e yönelik amaçları için II. Abdülhamid'i engel gören Siyonistler, 1908 ihtilalinin başarıya ulaşması için ittihatçılara hem malî ve hem de lojistik destek vermişti. Siyonist çevreler ittihat Terakki hükümetinden Filistin'de özerk bir yönetim koparacakları konusunda ümitliydiler.
Sayfa 211 - KitapeviKitabı okudu
Resim