1981 İstanbul doğumlu. 2010'da yayımlanan "Hiçlikle Yokluk Arası" ilk kitabıydı. "Şehre Keder Yağıyor", yazarın ikinci kitabı ve en son çıkan kitabı ise Derinlik Sarhoşluğu.
"İnsan doğar, büyür, değişir, dönüşür ve sonunda ölür. Yıldızlar çok uzaktadır; baharlar kısa sürer, yazlar avucundan kayıp gider. Yeryüzünde kalbe dokunmayan her şey biraz eksik kalır."
Deniz dalgalarının okşadığı taş ev hayali kurardık ya, böyle püfür püfür perdelerinin rüzgarı teninde hissettiği. Yalnızca ikimizin. İnsanların bize haber verdiğinde ulaşabildiği taştan ev. Bahçesindeki ağaçların dallarında begonviller ve rengarenk lambalar.
Yürümek de lazım olsun ihtiyaç olunca en yakın bakkala. Kışın hafif ılık bir havada, belki de yağmur altında, çizmeleri giyip sahilde yürüyüş yapmayalı ne kadar zaman oldu, diye soracak kadar uzun yaşama planı. Veya yürüyüş yaparken susayınca bakkaldan dondurma gazoz alıp, deniz kenarında çocukluk günlerimize dönme heyecanı!
Kitap bazı yerlerinde güzel duyguları yansıtıyor fakat ilk başta başlarken daha farklı bekliyordum. Fazla kötü diyemem ama çok da beğenemediğim bir kitap oldu.
Nereden başlasam? Anlatmaya değil. Hissetmeye nereden başlasam? Bunu sordum kendi kendime yazarın cümlelerini okuyunca. Bakın, devrik cümle kurdum istemsizce. Sanırım iki oldu. Kaptırmadan çok kitabı anlatmaya başlasam iyi olacak sanırım.
Önder Deniz Çavuşlar ismi size ne anlatıyor? Bir şey anlatmıyor cevabını verecekseniz en başından
Yazarın @iskenderiyekitap evinden çıkan kitabı DERİNLİK SARHOŞLUĞU gerçek hayattan esinlenmiş insanların gerçek hikayelerini anlatan kısa denemelerden oluşuyor.
.
Yazarın bakış açısını, duygularını, hayallerini okurken bazen onun günlüğünü gizlice okuyormuş hissine kapılıyorsunuz.
.
İnsanların derininde neler var?
Hangi dehlizlerde ne yaralar