Orhan Cesur

Estetik Yoksunluğu yazarı
Yazar
0.0/10
0 Kişi
2
Okunma
0
Beğeni
238
Görüntülenme

En Eski Orhan Cesur Sözleri ve Alıntıları

En Eski Orhan Cesur sözleri ve alıntılarını, en eski Orhan Cesur kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsanda estetik beğeninin gelişmesinde, doğuştan gelen özelliklerin, eğitimin ve ilim öğrenilmesi suretiyle bir bilinç düzeyinin sağlanmasının yanında, insanın içinde yetiştiği çevresel faktörlerin de etkili olduğunu söylemek mümkündür. Çevresel faktörlerin etkisiyle estetik algıda yatay bir değişim ortaya çıkar ki, bu durum çoğulculuğu ve estetik çeşitliliği sağlar. Bilinç düzeyindeki değişim ise estetik algıyı dikey olarak değiştirir. Yani düşük düzeyli bir bilinç, düşük düzeyli bir estetik algıyı, yani estetik kabalığı ortaya çıkarır. Mesela sert bir iklim sert mizaçlı insanlar ortaya çıkarabilir belki, ama bu onların anlayışlı, düşünceli insanlar olmalarına engel değildir. Çünkü anlayışlı insan olma bilinç düzeyi ile ilgilidir. ' Kur’an bütün âlemleri ve içinde yaratılmışları şahit olunacak, ders alınacak ayet (işaret) olarak takdim eder. Bunu estetik nesne olarak anlayabiliriz. Öyleyse, güzelliğin, ihtişamın, uyumluluğun gözlemleneceği estetik nesnedir kevni ayetlerin her birisi. Kur’an ”güzel" kelimesini isimlerden, yani nesnelerden çok fiilleri nitelemek için kullanır, ”sabr-ı cemil” gibi. Yani bir tutum olarak... Bu da estetik özneye, onun tavır alışma yani estetik yargısına tekabül eder. Yani Kur’an güzelliği bakılandan çok bakanın tutumu ile ele alır. Fakat nesnenin kendisindeki alımlılığı inkâr etmez. Ayet veya fitne (imtihan) unsuru oluşuna dikkat çeker. [Kur'an 3/14, 64/15]
Her sanat eseri, sanatçısı ile şahidi (izleyicisi) arasında bir paylaşımın konusudur. Demek ki estetik algının sadece estetik objeyi ortaya koyan sanatçı merkezli veya o eseri temaşa edecek estetik özne merkezli olarak açıklanması yetersiz bir açıklama olacaktır. Temaşa eden ile eseri ortaya koyanın maksatları birleşirse veya yakınlaşırsa estetik algı iletişime dönüşmüş olur. Bu durumda estetik algıyı üst düzey bir iletişim olarak tanımlamak mümkündür. Estetik fenomenin temelinde bilinç olması gerekir. Belirli bir sanatsal düzeye sahip bilen bir varlık tarafından maksatlı olarak ortaya konmuştur. Sanat eserini ortaya koyan ile onu izleyecek (okuyacak) olan öznenin bilgi ve bilinç düzeylerinin bir şekilde yaklaşması ve uyuşması ile iletişim yani estetik algı gerçekleşmiş olur.
Reklam
İnsan kendine bırakılmayacak kadar değerlidir. Yeryüzünde üstlendiği özgür iradeden dolayı değerlidir. iradesini ilahi rehberliğe uygun kullanma misyonundan dolayı değerlidir. İlahi rehberlik bir şekilde dışlanırsa şeytani rehberliğe alan açılmış olacaktır. ”...Ben de gidip senin doğru yolunun üzerinde onlar için pusuya yatacağım.” [7/16]. Kıyafet her şeyden önce bir kimlik sorunudur. Kimliğinizi size bırakmak istemeyenler kıyafetinizi de size bırakmazlar. Yeryüzünde Müslüman inanış ve ahlakının yayılmasını istemeyenler kimliğinizi size bırakmazlar.
”Herhangi bir lezzet acı ve elem doğuruyor veya kendisinden daha mükemmel bir lezzete varılmasını engelliyorsa, gerçek anlamda bir lezzet sayılmaz."3 Kola gibi içecekler, sadece içme esnasında haz verirler; içtikçe içesiniz gelir. Ama hemen sonrasında, daha bardağınızı bitirmeden doyumsuzluk, tatminsizlik, susuzluk hissi yakar bağrımzı. Ama onun yerine halis bir kaynak suyu içseniz, lezzeti duyumsarsınız hemen ve de daha sonra... Kolay elde edilen anlık hazların değil, zor elde edilen kalıcı hazların peşinde olmalıyız. Tabi bu dünya gerçek lezzetlerin dünyası değildir. Gerçek lezzet, gerçek güzelliğin yeri olan cennettedir. İnsan için dünyada tam bir mutluluk söz konusu olamaz. Dünya hüzün diyarıdır. Gerçek mutluluğun yolu bu hüzünden kaçmak değil, bu hüzne kaçmaktır.
Şuur, kendi varlığından haberdar olma; kendini bilme, tanıma halidir. Kendini bilen, varlığın sırlarını, varlıktaki estetiği keşfeder. Kendini bilenin şahadeti (şahitliği) de daha üstün olur. Estetik anlayışımız; şuurumuz, şahsiyetimizle birlikte yükselir veya alçalır. Görüntülerin arkasındaki gerçeği, iyiyi, güzeli gören, işiten, akleden bir kalbe sahip olursak beraberinde estetik şuurumuz da yükselecektir. O zaman seçimlerimiz isabetli, davranışlarımız tutarlı olur. Tabiattaki sırları keşfin; estetiği fark edişin lezzetine ereriz. Tabiatı doğru okur, oradan yaşamımıza seviye katan estetik değerler üretebiliriz.
İslam'ın öngördüğü örtünmeyi savunanları, ”Kadını cinsel obje olarak görüyorsunuz, o yüzden sürekli onu örtmek, eve hapsetmek istiyorsunuz... ” diye suçlayanlar şunları da hesaba katmalılar: Sürekli cinsellik üzerinden film yapanlar Müslüman bir kafa yapısına mı sahipler? Arabaları bile kadın cinselliği üzerinden pazarlayan reklam dünyası Müslüman bir kafa yapısına mı sahip? Sürekli kadın bedenini teşhir etme üzerine kurulu moda dünyası Müslüman bir kafa yapısına mı sahip? Bütün modern yaşam alanlarını kadın, gençlik ve cinsellik üzerinden dizayn edenler Müslüman bir kafa yapısına mı sahipler? Kadına cinsel bir obje olarak bakanlar kim gerçekten? Her gün sokakları, kaldırımları, kadın bedenini teşhir edici resimli kartlarla kirletenler, gazete, dergi ve interneti kadın bedeni ve onun Özel hayatım içeren magazin sayfalarıyla dolduranlar ve onlara zemin hazırlayan hukuki düzenlemeler Müslümanca bir bakışın ürünümü? Kim kullanıyor kadın cinselliğini?..
Reklam
16 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.