" ”Toplumlar, ileri atılım ve sıçrama dönemlerinde estetiği sadelik, yalınlık ve işlevsellik ilişkisinde arıyorlar. Buna karşın, çözülme dönemlerinde daha çok süslemecilik öne çıkıyar. Basitlik ve sadeliğe karşı, gerçek gereksinimlerin ve işlevin önüne geçen bir gösterişlilik, süslemecilik ve abartı; tüketimcilik, birlikte oluşun güzellik koşullarının yaratılmasına karşı kentsel çevrenin tasarımında bağlamsızlık, ortak bağlam yoksunluğu ve eklektisizm... Diğer yandan, günümüzün tüketimci estetiği ve tasarımı, çevre-doğa ilişkisini organik bir bütünlük, geçişlilik ilişkisi içinde değil de bir karşıtlık ilişkisi içinde ele alıyor. Bu estetik anlayış, kamusallığı ve kamusal alan yaratma kaygılarını hedefalan, günümüzün bireyci ve özelleşmeci ideolojisi ile besleniyor. ”’ . (Doç.Dr.H.ÇağatayKeskinok)