Ben de açtım gözümü. Usta oldum. Niye? Şöyle bir vurdum zihnime,
Yusuf dedim, köyden şehire ne diye indin? İş güç sahibi olup, iyi kötü
üçün beşin yoluna bakmak için. Köye varınca köylünü kendine güldürme.
Ahdettim, duvar ustalığını belledim!
Eşek dili yazar, kurşun döker, çarpıntı keser, "fiili cimaın en efdali" ni, İbrahim Hakkı Efendi Marifetnamesi'ne göre salık verir, muhabbet tılsımları yapar, muskaları yazar ama kedisi hiç mi hiçbirine inanmazdı...
Nesine gerekti Halkçılık, ya da Demirkıratlık...İkisi ortası kalmakla ne kızı verir ne de dünürü küstürürdü. Yedi düvelle barışık olmak usulüne daha iyi geliyordu.