Örsan Öymen

Örsan ÖymenBir İhtilal Daha Var yazarı
Yazar
9.5/10
11 Kişi
43
Okunma
4
Beğeni
1.596
Görüntülenme

Hakkında

1 Mayıs 1938'de Ankara'da doğan Öymen, 1950 ve 1960'lı yıllarda Tercüman, Dünya, Ulus, Öncü gazetelerinde çalıştı. Uzun yıllar Alman Radyo Televizyonu'nda (WDR) radyo programcılığı, muhabirlik ve yorumculuk yaptı. Gisela Öymen'le evlendi. Türkiye'ye 1969'da dönen Öymen, TRT'nin yapılanmasında önemli rol oynadı, Söz Meclisten Dışarı programını yaptı. Günaydın gazetesinde "06 Ankara" adlı köşesinde yazan Örsan Öymen, ağabeyi Altan Öymen ile ANKA Ajansı'na da destek verdi. 1973'te Milliyet'te özgün politik taşlamalarını "Politika Kazanı" başlığıyla yazmaya başlayan Öymen, 22 Temmuz 1987'de Bodrum'da geçirdiği kalp krizi sonucu 49 yaşında vefat etti. Hikmet Bila, Örsan Öymen ve Politika Kazanı (1999) adlı kitabında Öymen'i ve yazılarını anlatmaktadır. Gazeteci ve CHP Eski Genel Başkanı Altan Öymen'in kardeşi, felsefeci Prof.Dr. Örsan Kunter Öymen'in babasıdır. Eserleri Politika Kazanı Bir İhtilal Daha Var, 1986
Unvan:
Türk Gazeteci, Televizyoncu, Radyocu, Yazar
Doğum:
Ankara, Türkiye, 1 Mayıs 1938
Ölüm:
Bodrum, Türkiye, 22 Temmuz 1987

Okurlar

4 okur beğendi.
43 okur okudu.
2 okur okuyor.
25 okur okuyacak.
2 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Fahri Belen Pașa da, 1950 seçimlerine, Demokrat Parti saflarında milletvekili adayı olarak katıldı. Daha önce parti başkanı Bayar'ı Büyükdere'deki evinde ziyaret etmiş, seçime hile karışırsa ordunun müdahale edeceği yolunda güvence vermişti. Bayar'a aynı güvenceyi verenler arasında bir subay daha vardı: Parmakkapı grubundan Binbaşı Cemal Yıldırım. İlginçtir ki, aynı Cemal Yıldırım, Demokrat Parti iktidara geldikten sonra darbe hazırladığı kuşkusuyla tutuklanan ilk subay grubu arasında da bulunacaktı. Bu, 1950 öncesinde, Demirkırat'a umut bağlayan "mücadeleci subaylar"ın çoğu için böyleydi.
Sayfa 149Kitabı okudu
Binbaşı (Deli) Remzi Oral'ın anlatımından
"İdam cezalarının sabaha karşı uygulanması geleneği ilk kez Menderes'le bozulmuş oldu. Adnan Menderes 14:20'de idam edildi. Biz komite içindeki havacı kanada bağlıydık. O sırada Türkeş'in siyasal bir planından kuşku duyuluyordu. Türkeş'in komitede bir iç darbe yaptıktan sonra, Yassıada'daki Demokratları affettirip, Demokrat Parti nin oy tabanı üzerine oturan bir siyasal parti yörüngesine oturtmak istiyordu. Hatta bu konuda komite içi Emniyet Grubu gizli bir sorușturma yürütüyordu. Biz de böyle bir olasılığa karşı kendi planımızı yaptık. Yassıada'daki tüm binalara tahrip kalıpları yerleştirdik. Eğer Türkeş ve ekibi, önceden davranıp da bizim ekibi tasfiye etseydi, Yassıada' yı havaya uçuracaktık! Tabii kendimiz de birlikte uçacaktık."
Sayfa 297Kitabı okudu
Reklam
Denizlerin idam kararını veren Ali Elverdi
Bana getirdikleri zaman, nizamiyede talebe hücum etti. Hayat endişesi içinde ayaklarıma kapandı. Aman albayım, durumu bilmiyordum, bu işe Harp Okulu'nun dahil olduğunu, bütün kıtaların sizinle beraber olduğunu bilmiyordum. Ne emrederseniz, derhal yapayım diye yalvarıyordu! Gözleri korkudan yerinden fırlamıştı. Kendisini teskin edip bir odaya hapsettim. Serbest bırakılınca günün kahramanı kesilmiş. Talat Aydemir
Sayfa 395Kitabı okudu
Hadise (9 Subay Davası) bir bomba gibi patladı. Türkeş, daha bizim komite faaliyetlerine fiilen katılmadığı için, kendisine bir tehlike olmadiğinı bildirdim ve şunu rica ettim: Ben tevkif edilirsem, ailemi ve çocuklarımı İstanbul'a kayınvalidemin yanına götürür müsün? Bana o zaman verdiği cevap aynen şöyleydi: "Talat, bu hususta hiç merak etme. Washington'dan yeni geldim. Biliyorsun iyi kötü bir miktar param var. Aileni hiçbir zaman sıkıntıda bırakmam. Hatta iki çocuğunu benim çocuklarla birlikte leyli olarak okuturum." Türkeş'ten bunları işitmem bana büyük kuvvet verdi.
Sayfa 173Kitabı okudu
… Ama galiba, her on yılda bir yeni gelenlerin de değişmeyen yöntemleri. Salt üniversiteye yönelik ayıklamalarda mı? Yooo, elek, hemen her kesim için aynı elek… Değişenler, eleği sallayan eller. Kimi zaman Milli Birlikçi adı altında, kimi zaman Milli Bütünlükçü, kimi zaman milli Doğramacı… Özetle, bir “milli takım” var işin içinde. Var da, yeşil sahada meşin top koşturan milli takımlarımız gibi başarıları hep geçici… Yıldızları bol, fakat içi boş…
Sayfa 247Kitabı okudu

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
464 syf.
·
Puan vermedi
Birkaç sene evvel aldığım ama okumaya yeni girişebildiğim bu Örsan Öymen kitabını büyük bir zevkle okudum. Öymen ailesinin sarsılmaz bir hayranıyım. Altan Öymen ve Onur Öymen kitaplarını da aynı zevkle okumuştum. Maalesef Örsan Öymen'i çok erken kaybetmemiz yüzünden üçlünün bu esprili üyesinden ancak bir kitap kadar faydalanabiliyoruz. Türkiye... Darbeler ve müdahaleler ülkesi. Meşrutiyet anayasasının ikide bir raftan indirilip tekrar yerine konduğu Abdülhamit döneminden beri sürekli bir ihtilale gebe bir ülke. Darbe, ihtilal, muhtıra, post-modern darbe, darbe teşebbüsü, internet darbesi ve hatta kılkuyruk bir eski imamın yapmaya kalkıştığı prime-time darbesi. Afrika ülkeleri bile bu kadar çeşitli bir müdahaleler sofrasını yaşamamıştır. Darbecilerin sonrasında ikiye ayrılıp birbirlerine darbelendiği zamanlardan tutun da bir darbede darbeci, ertesi darbede hükümetçi olan askerlere kadar türlü çeşitli silahlı kuvvetin katkılarıyla arap saçına dönen bir müdahale kültürü. Birçok cana ve özgürlüğe mal olan ama tartışmasız bir kara mizah içeren, halkın hiçe sayıldığı bu silsileyi birinin biraz da "relax" vaziyet alıp anlatması gerekirmiş. Bu da bir Öymen'e yakışırdı doğrusu. Müthiş güzel bir kitap okudum kendi alanında. Okumak isteyenler için bu kitap şu an meşhur bir kitap sitesinde 20 Tayyip Lirası gibi çok ilginç bir fiyata satılıyor, bedavaya yani. Almayana ihtilal eylemek lazım.
Bir İhtilal Daha Var
Bir İhtilal Daha VarÖrsan Öymen · Doğan Kitap · 201041 okunma
464 syf.
10/10 puan verdi
1908 Yılından başlayarak , Ordu içerisindeki Halaskar Zabitan Ruhunun nasıl vuku bulduğunu , siyasi mizah kullanarak anlatmış Örsan Öymen . Yapılan ihtilallerinin sonrasında kapsamlı bir teşkilatlanmanın eksikliklerini , ordu içerisindeki ayrılıkları , Asker , Sivil , Siyasi üçlemesinin ihtilal sürecindeki yerlerini aydınlatıcı bir şekilde ortaya koymaktadır .Anlatımdan dolayı geçen olaylarda zaman zaman , aklınızla paralel evren oluşturarak acabalara cevap aradığınız Türk siyasal tarihine , askeri darbe ve olaylara ilgi duyan okurların kesinlikle okuması gereken bir kitap . Kesinlikle tavsiye ederim (:
Bir İhtilal Daha Var
Bir İhtilal Daha VarÖrsan Öymen · Doğan Kitap · 201041 okunma
469 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Bu hadiseler Nikaragua'da değil Türkiye'de olmuş!
Kitap her ne kadar 1908 - 1980 arası dönemi anlattığını iddia etse de esasen 1908 - 1963 arasındaki darbe ve darbe girişimlerini anlatmış. 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980 muhtıra ve darbelerine ise hemen hemen hiç girmemiş. Kitabın 1986 yılı basımı olduğunu düşünürsek yazarında kitabın sonunda dediği gibi henüz (12 Eylül için) o döneme ait yazılmış hatıralar yokmuş. Ama neden 12 Mart muhtırasına girmemiş anlam veremedim. Kitabın ilk bölümünde rahmetli Eşref Sencer Kuşçubaşı'nın daha Osmanlı zamanında vefat ettiğini yazması o şahsiyetin 1964 yılında vefat ettiğini bilen beni kitaptaki bilgiler hakkında kuşkuya düşürdü. Tarihinin hemen hemen her döneminde siyasete az-çok, iyi-kötü bulaşmış olan ordunun bu badireli dönemlerden hep bir bilge, büyük devlet adamının tavır ve davranışları ile en az zararla atlattığını, ülkenin her defasında ucuz kurtulduğunu zaten biliyoruz, Alemdar Mustafa Paşa'dan, Sokullu'ya, Mustafa Kemal'den Köprülü Mehmet Paşa'ya kadar hep bir bilge adam durumu idare etmiş. Bu kitapta da İsmet Inönü'nün devlet adamlığı ve bilge kişiliğine insan hayran oluyor. Ve insan kahrederek soruyor "Hep biri mi kurtaracak bizi felaketlerden?" Kitapta zalim sivillerden gözü dönmüş askerlere, çıkarcı dostlardan her devrin dostlarına kadar Latin Amerikayı aratmayacak cunta hikaye ve fantezileri ile karşılaşıyorsunuz. Allah korumuş diyor insan. İyi okumalar...
Bir İhtilal Daha Var
Bir İhtilal Daha VarÖrsan Öymen · Doğan Kitap · 201041 okunma