Osho Gönderileri
Osho kitaplarını, Osho sözleri ve alıntılarını, Osho yazarlarını, Osho yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Cennet korkaklar için midir
İnsanlar ruhun ölümsüzlüğüne bildikleri için değil korktukları için inanır. Bir insan ne kadar korkaksa, ruhun ölümsüzlüğüne inanma olasılığı o kadar yükselir; dindar olduğu için değil, korkak olduğu için.
Ölümün sadece başkalarının başına geleceğini düşünerek kendini kandırırsın ve bir anlamda haklı olursun: bir komşu ölür, bir tanıdık ölür, bir arkadaş ölür, eşin ölür, annen ölür; hep başkasının başına gelir, sana değil. Sen bu gerçeğin arkasında gizlenirsin: Belki bir istisna olduğunu, ölmeyeceğini düşünürsün.
İnsanlar Hıristiyan dualarını tekrarlıyor, Müslüman dualarını tekrarlıyor, Hindu dualarını tekrarlıyor; hepsi meditasyondan kaçınma yollarıdır. Unutma, bunlar meditasyon değil. Zihin o kadar kurnazdır ki, meditasyon adına birçok sahte olgu yaratmıştır.
İnsanlar sevgiden korkuyor. Sadece rol yapıyor, sevgi adına oyun oynamaya devam ediyorlar. Meditasyondan korkuyorlar; meditasyon adı altında yaptıkları, yeni düşünce tarzlarından ibaret.
İnsanların aşk ilişkileri vur- kaç ilişkilerdir. Birbirlerinin derinliklerindeki varlıklarına inmiyorlar çünkü diğerinin varlığına inmek korkutucudur, çünkü diğerinin varlık havuzu seni yansıtır.
İnsanlar harika müzikten korkar, insanlar harika şiirlerden korkar, insanlar derin ilişkiler kurmaktan korkar.
Güzel bir gün batımına her halükarda bakılır
Güzel bir gün batımına, bulutlardaki o muhteşem renklere bakmaya korkarsın çünkü böyle bir güzellik seni içine gönderir. Böyle bir güzellik düşünmeyi durdurur: Zihin o hayranlık anı içinde nasıl düşüneceğini, neler öreceğini, nasıl dönüp duracağını unutur. Zihinsel iç konuşma durur ve birden içeri girmiş olursun.
Başkalarının kutsal olmadığını kanıtlayarak kutsal bir insan olduğunu düşünüyorsan hiç de kutsal değilsin... ve senin kutsal insanların bunu yapmaya devam ediyor.
Ne olman gerektiğini sana söyleyenleri asla dinleme: hep kendi iç sesini dinle, sen nasıl olmak istiyorsun? Yoksa hayatın harcanır gider.
Sayfa 58Kitabı okuyor
Yalnız huzuru davet eden insanlar ,huzuru asla bulamazlar. Huzur gerçekliğin gölgesi . Gerçeklik geldiğinde , huzur onu bir gölge gibi takip eder .
Sen gerçeği bul, huzur da bir gölge gibi peşi sıra gelir .
"Bir şeye otuz ömür boyunca kafa yorabilirsin; hiçbir şey değişmez. Kim olduğunu, aklının neler barındırdığını bilmenin tek yolu yaşamın ortasında olmak ve yaşamın her yanındaki tüm kapı ve pencereleri açarak olabildiğince çeşitli yollarla yaşamaktır. Ancak bu şekilde içeride kim olduğunun farkına varabilirsin, çünkü her pencere sana açılır ve belirli bir gizli bölme aniden açığa çıkar.
• Gautam Buda şöyle der;
”Hayat tıpkı bir alev gibi. Akşam bir mum yakarsın ve mum bütün gece yanar. Alevin neredeyse aynı olduğunu görürsün ama alev aynı alev değildir. Alev sürekli dumana dönüşür ve yeni alev çıkar. Eskisi kaybolur ve yenisi gelir ama eskinin kaybolması ile yeninin gelmesi öyle çabuk olur ki ikisi arasındaki boşluğu göremezsin.
Bu yüzden aynı alev olduğunu düşünürsün. Sabah mumu üfleyip söndürdüğünde, sakın ola ki gece yaktığın mumu söndürdüğünü düşünme. Aynı değil. On iki saat içinde alev sürekli değişti. Bu bir değişimdir."
Kitabın en çok beğendiğim bölümü
İnsanı, kişiyi bırak gitsin ;gitsin ki kalan boşluğu gerçeklik doldurabilsin . Herşeyi bırak gitsin ; sadece bu boşlukta kalan gözler ; insanlardan ,sözcüklerden , el yazmalarından oluşan peçenin önlerinden kalkmasıyla özgür kalan gözler ,önünde gözyaşından bir perde olmayan gözler gerçeği görebilir ;yalnızca bu masum gözler nihai gerçekliği görebilir .
Düşünceler zihinden akar durur, sadece izle onları. Neyin iyi neyin kötü olduğuna dair bir yargıda bulunma. Bırak geçsinler, aynı trafiğin aktığı gibi.
