8.5/10
6 People
15
Reads
1
Likes
785
Views

Oldest Osman Metin Öztürk Posts

You can find Oldest Osman Metin Öztürk books, oldest Osman Metin Öztürk quotes and quotes, oldest Osman Metin Öztürk authors, oldest Osman Metin Öztürk reviews and reviews on 1000Kitap.
86 syf.
·
Not rated
·
Read in 1 hours
Yazar bu kitabında; Rus tarihine genel bakış, Rusya Federasyonunun ulusal güvenlik ve dış politika doktrini ve Rusya federasyonunun askeri doktrini konularını incelemiştir. Kitabın birinci bölümünde "Rus Tarihine Genel Bakış" ana başlığı altında: "Başlangıçtan Sovyetler Birliği'nin Dağılmasına Kadar Olan Dönem" ile "Sovyetler Birliğinin Dağılması : Halef, Rusya Federasyonu" konuları hakkında bilgiler verilmiştir. Kitabın ikinci bölümünde "Rusya Federasyonunun Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Doktrini konusu, Rusya Federasyonu'nun Ulusal Güvenlik Doktrini ve Rusya Federasyonunun Dış Politika Doktrini" alt başlıkları altında incelenmiştir. Kitabın üçüncü bölümünde ise "Rusya Federasyonunun Askeri Doktrini" "1993 Askeri Doktrini" ve "Yürürlükteki Askeri Doktrin olmak üzere iki bölüm halinde incelenmiştir.
Rusya Federasyonu Askeri Doktrini
Rusya Federasyonu Askeri DoktriniOsman Metin Öztürk · ASAM Yayınları · 20012 okunma
·
Not rated
abartı ve teori dünyası
kitabı yarım bıraktım çünkü kitap sadece bir incelemeden ibaret ki bu inceleme cok severek okuduğum kitab serisini elestirmekten ve eleştirilerini abartmaktan başka bir şey yok içinde.. sahsen metal fırtına serisini cok severek ve dogrulariyla yanlislariyla ve durumun şartlarına gore yazılmış bir kitap olarak düşünüyorum.. bu kadar yerdem yere vurmanin bir anlami yok bence.. bu kitabi okumam sadece bir zaman kaybı olduğunu düşünüyor ve yanlış davetiye çıkarmamak için puan vermiyorum
Metal Fırtına'nın Kırılması/Ay Yıldız'ın Parıltısı
Metal Fırtına'nın Kırılması/Ay Yıldız'ın ParıltısıOsman Metin Öztürk · Platin Yayınları · 200512 okunma
Reklam
II. Mahmut önce ordu üzerinde durmuştur. Anarşi unsuru durumuna gelmiş olan Yeniçerileri ortadan kaldırarak, kendisine bağlı yeni ve düzenli bir ordu kurmuştur. Yeniçerilerin ortadan kaldırılarak, padişahın ordu üzerinde denetimini kurması, Osmanlılardaki batılılaşma çabalarının askeri alandan merkezi hükümet alanına kayması sonucunu doğurmuş; bürokratlar, izlenen siyasetin belirlenmesinde daha önemli roller oynamaya başlamışlardır. II. Mahmut döneminde; yönetimin batılılaşması yolunda bir çok adımlar atılmış; angarya ve müsaderenin kaldırılması, mülkiyetin korunması, kanun önünde eşitlik, din hürriyeti gibi bazı ferdi haklar getirilmiştir. Askeri gereklerle yola çıkılmış olmasına rağmen, yapılan bu hamleler aydınların kafalarında önemli kıpırdanmalara yol açmıştır. II. Mahmut döneminin anayasa hukuku bakımından genel görünüşü, dinsel değerler ve padişahlık gelenekleriyle hukukta ve devlet yapısında yenilik isteklerinin çatışması ve batılılaşmaya doğru ağır bir gidiştir. Unutmamak gerekirki, askeri alanda başlayan ve daha sonra diğer alanlara kayan batılılaşma çabaları büyük ölçüde askeri himaye altında ceryan etmiştir.
Arka arkaya gelen ve çok uzun süren savaşlar sonunda, dayanma ve savaşma gücünü kaybeden, dini inançları gereği kadere razı olan ve olup bitenleri olduğu gibi benimseyen, olaylara tepki göstermeyen, günlük beslenmesinin dışında başka bir şey düşünemeyecek derecede yoksullaşmış olan ulusun, bu koşullar altında, yurdun kurtarılması ve bağımsızlığın sağlanması yolunda mücadeleye kendiliğinden başlayabileceğini düşünmek gerçekçi olmayacaktır. Böyle bir ortamda, mücadele ve karşı koyma gücünü muhafaza eden örgütlü en büyük güç olarak Ordunun lokomotiv işlevini görmesi; ulusun silkinerek yeni bir mücadeleye girişmesini sağlaması, doğal olarak askerlerin etkinliğinin artması sonucunu doğurmuştur. Ancak bu etkinlik, hiçbir zaman askeri bir rejime veya diktatörlüğe dönüşmemiştir.
Sayfa 55 - Gündoğan YayınlarıKitabı okudu
askerlerin konumu sarsılamazdı çünkü sivil kadro yoktu
"Efendiler, Kumandanlar askerlik vazifesini ve icabatını düşünürken ve tatbik ederken, siyasi mülahazaların tesirinde bulunmaktan kaçınmalıdırlar. Siyasi cihetin icabatını düşünen başka vazifedarlar olduğunu unutmamalıdırlar. Memleketin genel hayatında orduyu siyasetten tecrit etmek ilkesi, Cumhuriyet'in daima sözünü ettiği bir esas noktadır" şeklinde dile getiren M.Kemal; Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Vekilliğinin kaldırılması ve bu son girişimi sayesinde, hukuken orduyu politikadan ayırmıştır.
Sayfa 58 - teoride böyle ama pratikte farklıKitabı okudu
Türkiye'nin yanıbaşında devam eden savaş ve savaşın hemen sonrasında ortaya çıkan Sovyetlerin toprak istekleri, 1947 yılına kadar iki milyonluk bir Ordunun silah altında tutulmasını gerektirmiş; bu Ordunun gereksinmeleri ancak tüketimin kısılması ile karşılanabildiğinden sermaye birikimi olmamış ve ağır bir ekonomik bunalım yaşanmıştır.
Reklam
14 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.