Osman Metin Öztürk

8.5/10
6 Kişi
15
Okunma
1
Beğeni
689
Görüntülenme

Hakkında

1956 yılında Elazığ'da doğdu. Yüksek öğrenimini, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde yaptı. 1988 yılında "Doktor", 1995 yılında "Doçent" ve 2001 yılında "Profesör" unvan ve derecelerini aldı. Halen Gazi Üniversitesi iktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır.
Unvan:
Prof. Dr.
Doğum:
1956

Okurlar

1 okur beğendi.
15 okur okudu.
3 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Batıdan farklı olarak, Türkiye'de Silahlı Kuvvetler, giderek ağırlaşan bunalıma müdahale etmede gecikse, halk "Ordu nerede kaldı?" diye sorar. Sade vatandaş gibi, siyaset adamları da Silahlı Kuvvetler hakkında aynı beklentiye sahiptirler Örneğin uzun bir siyasal geçmişi olan eski Başbakanlardan Ferit Melen, Türkiye'nin geleceği ile ilgili olarak 1986 yılında yapılan bir araştırmada, "Şu anda müdahale ihtimali görmüyorum. Çünkü memleketin bölünme ve parçalanması tehlikesi yok" derken, Silahlı Kuvvetler hakkındaki algılarını ve beklentilerini de ortaya koymuş olmaktadır.
Sayfa 114Kitabı okudu
II. Mahmut önce ordu üzerinde durmuştur. Anarşi unsuru durumuna gelmiş olan Yeniçerileri ortadan kaldırarak, kendisine bağlı yeni ve düzenli bir ordu kurmuştur. Yeniçerilerin ortadan kaldırılarak, padişahın ordu üzerinde denetimini kurması, Osmanlılardaki batılılaşma çabalarının askeri alandan merkezi hükümet alanına kayması sonucunu doğurmuş; bürokratlar, izlenen siyasetin belirlenmesinde daha önemli roller oynamaya başlamışlardır. II. Mahmut döneminde; yönetimin batılılaşması yolunda bir çok adımlar atılmış; angarya ve müsaderenin kaldırılması, mülkiyetin korunması, kanun önünde eşitlik, din hürriyeti gibi bazı ferdi haklar getirilmiştir. Askeri gereklerle yola çıkılmış olmasına rağmen, yapılan bu hamleler aydınların kafalarında önemli kıpırdanmalara yol açmıştır. II. Mahmut döneminin anayasa hukuku bakımından genel görünüşü, dinsel değerler ve padişahlık gelenekleriyle hukukta ve devlet yapısında yenilik isteklerinin çatışması ve batılılaşmaya doğru ağır bir gidiştir. Unutmamak gerekirki, askeri alanda başlayan ve daha sonra diğer alanlara kayan batılılaşma çabaları büyük ölçüde askeri himaye altında ceryan etmiştir.
Reklam
Arka arkaya gelen ve çok uzun süren savaşlar sonunda, dayanma ve savaşma gücünü kaybeden, dini inançları gereği kadere razı olan ve olup bitenleri olduğu gibi benimseyen, olaylara tepki göstermeyen, günlük beslenmesinin dışında başka bir şey düşünemeyecek derecede yoksullaşmış olan ulusun, bu koşullar altında, yurdun kurtarılması ve bağımsızlığın sağlanması yolunda mücadeleye kendiliğinden başlayabileceğini düşünmek gerçekçi olmayacaktır. Böyle bir ortamda, mücadele ve karşı koyma gücünü muhafaza eden örgütlü en büyük güç olarak Ordunun lokomotiv işlevini görmesi; ulusun silkinerek yeni bir mücadeleye girişmesini sağlaması, doğal olarak askerlerin etkinliğinin artması sonucunu doğurmuştur. Ancak bu etkinlik, hiçbir zaman askeri bir rejime veya diktatörlüğe dönüşmemiştir.
Sayfa 55 - Gündoğan YayınlarıKitabı okudu
Türk Silahlı Kuvvetleri ve Toplum
TSK.'nin sosyal nitelikli faaliyetlerinin başında, sağlık ve eğitim hizmetleri alanındaki katkıları gelir. Askerlik hizmeti sırasında okuma-yazma bilmeyenlere, okuma-yazma ve bunun yanısıra aritmetik, yurttaşlık bilgisi öğretilmesi, biraz genel kültür verilmesi, "yalnızca bu erlerin şahsi gelişmelerine hizmet etmekle kalmaz, terhisten
Sayfa 171Kitabı okudu
NATO İttifakı içinde yer alması, Türkiye'ye, potansiyel tehdit unsurları karşısında caydırıcı bir güç kazandırmıştır. Ayrıca NATO çerçevesinde gerçekleştirilen işbirliğinin, Türkiye'ye kendi ekonomik gücü ile erişmesi çok zor olan teknolojilerden yararlanma imkanını da verdiği söylenebilir, NATO'ya girilmesi ile birlikte, Silahlı Kuvvetlerde bir değişme ve gelişme de gözlenmiştir. Askerlerin en son bilimsel ve teknolojik yeniliklerle karşılaşması, onların düşünce sistemleri üzerinde etkili olmuş; askerlerin olaylara ve sorunlara bakış açıları değişmeye başlamış ve askerler ülke sorunları ile ilgilenmeye başlamışlardır. Bununla birlikte, NATO İttifakı içinde yer almanın bazı olumsuz sonuçları da olmuştur. NATO üyeliği ile birlikte hızlanan ABD askeri yardımı çerçevesinde alınan silah, araç ve gereçlerin genelde hurdaya çıkmak üzereyken Türkiye'ye verilmiş olması, yani eski ve yıpranmış olması ve Silahlı Kuvvetlerin gereksiz ölçüde kalabalık tutulması, TSK.'ni güçsüz kıldığı gibi, beklenenin aksine savunma harcamalarının artmasına da neden olmuştur.
Sayfa 167Kitabı okudu
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
·
Puan vermedi
abartı ve teori dünyası
kitabı yarım bıraktım çünkü kitap sadece bir incelemeden ibaret ki bu inceleme cok severek okuduğum kitab serisini elestirmekten ve eleştirilerini abartmaktan başka bir şey yok içinde.. sahsen metal fırtına serisini cok severek ve dogrulariyla yanlislariyla ve durumun şartlarına gore yazılmış bir kitap olarak düşünüyorum.. bu kadar yerdem yere vurmanin bir anlami yok bence.. bu kitabi okumam sadece bir zaman kaybı olduğunu düşünüyor ve yanlış davetiye çıkarmamak için puan vermiyorum
Metal Fırtına'nın Kırılması/Ay Yıldız'ın Parıltısı
Metal Fırtına'nın Kırılması/Ay Yıldız'ın ParıltısıOsman Metin Öztürk · Platin Yayınları · 200512 okunma
86 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Yazar bu kitabında; Rus tarihine genel bakış, Rusya Federasyonunun ulusal güvenlik ve dış politika doktrini ve Rusya federasyonunun askeri doktrini konularını incelemiştir. Kitabın birinci bölümünde "Rus Tarihine Genel Bakış" ana başlığı altında: "Başlangıçtan Sovyetler Birliği'nin Dağılmasına Kadar Olan Dönem" ile "Sovyetler Birliğinin Dağılması : Halef, Rusya Federasyonu" konuları hakkında bilgiler verilmiştir. Kitabın ikinci bölümünde "Rusya Federasyonunun Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Doktrini konusu, Rusya Federasyonu'nun Ulusal Güvenlik Doktrini ve Rusya Federasyonunun Dış Politika Doktrini" alt başlıkları altında incelenmiştir. Kitabın üçüncü bölümünde ise "Rusya Federasyonunun Askeri Doktrini" "1993 Askeri Doktrini" ve "Yürürlükteki Askeri Doktrin olmak üzere iki bölüm halinde incelenmiştir.
Rusya Federasyonu Askeri Doktrini
Rusya Federasyonu Askeri DoktriniOsman Metin Öztürk · ASAM · 20012 okunma