Mevlânâ’ya göre, zamanın geçmesi ile insan varlığının maddî cephesinde yaşanan fiziksel değişim, kudret ve güzelliklerin yavaş yavaş yitirilişi, insan bedenine ait bu görüntü varlığın, mevhûm ve geçici bir varlık olduğunu göstermektedir.(1) Bu yitiriliş, bir başka kaynaktan yansıyan nurun yavaş yavaş kendi aslına döndüğünün habercisidir.(2)
Mevlânâ’ya göre insana düşen, bu asıl kaynağa yönelerek varlığının aslını bulmaktır; geçici olanı ebedî hâle getirmeye çalışarak, boş ve abes bir uğraşın içinde olmak değildir. Ona göre insanın, doğumdan itibaren yaşadığı fiziksel değişimler, insana bu âlemde bir yolcu olduğunu hatırlatmakta; süret benliğinin, mevhumluğunu ve geçiciliğini insana göstermektedir.
Bunu idrâk edemeyenler, Mevlânâ’ya göre, mevhüm olanı kendilerinin zannederek bir varlık cerîmesi içindedirler;(3) birçok renkli camdan yansıyan ışığın aslından habersiz, camlara gönül vermişlerdir.(4)Zaman, iğreti olan her şeyi onların elinden alarak bu varlık suçunun karşılığını gösterecektir. Bu yüzden insan, fiziksel varlığındaki değişimleri tam bir aldanışa sürüklenmeden doğru okumalıdır.(5)
---------
1. Mesnevî, :. V, b. 967-72.
2. Mesnevî, c. V, b. 982-4.
3. Mesnevî, c. V,b. 979-822.
4, “Mesnevi,c. V,b. 987-9.
5-Mesnevi,c.V,b. 990-4.