Öne Çıkan Oya Tatlıbal Gönderileri
Öne Çıkan Oya Tatlıbal kitaplarını, öne çıkan Oya Tatlıbal sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Oya Tatlıbal yazarlarını, öne çıkan Oya Tatlıbal yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ölüm eski bir şeydir ama her insana yeni görünür.
Erkek yapar diyen kişi, onları ne denli aşağıladığının farkında mıydı? Erkeğin namusu, onuru, bedeninin özelliği yok muydu?
Onca şeyi yaşadıktan sonra unutmak niye? Neden unutmak istiyorsun? Yaşadığın her şeyin ardında ol, onları sen yaşadın. Yaşadıklarından acı duyduğun için de unutmak istiyorsun ancak ıstırapta bir bedeldir. Tercihlerini yaparken, bir bedel ödemek zorunda kalacağını biliyordun değil mi? O halde kime , niye kızıyorsun? Sevdiysen sen sevdin, kendi sevginden mesulsün, karşındaki seni ilgilendirmemeli.
Şans yağmur gibidir, ne zaman yağacağı belli olmaz. Yağmur beklerken can acıtan, dolu da yağabilir.
Akla aykırı gibi gelen her şey mümkün oluyordu da, gönüller arası mesafeler mi bulunamıyordu? Mesela tonlarca ağırlıkta demir yığını, kuş hafiflinde semalara yükseliyor ya da denizin üzerinde kocaman kütlesiyle bir gemi hareket edebiliyordu. İnsanlar aya çıkıyor, bir zamanlar hayalini bile kurmaktan çekindiği yerler hakkında bilgi sahibi olabiliyordu. Peki, neden gönüller arası yolu bulamıyordu? İnsan, demirden daha mı ağır, uzaydan daha uzak, aydan daha mı gizemliydi?
Anneler ölür mü? Doğuran emek veren emeğini bırakıp gider mi? Şimdi kendimi kandırılmış hatta ihanete uğramış ve ilk defa gerçekten yenilmiş gibi hissediyorum.
Bütün bir ömür altı günden ibaret olsa... Bazen kıskanırım kelebekleri. Sadece bir gün yaşadıklarını duymuştum, sadece bir gün. Belki de en güzelini yaşadıktan sonra ölmeli insan. Yıllarca yaşayıp mutsuz olmak ne acı. Yahut ömrünün sadece birkaç günü için, diğer günleri harcamak.
Safran karası gecelerin ardından, ışıklarını bol ve bereketli dağıtan güneş gibi, bir anda hayatımı aydınlattı.
Kişiliği bozuk bir erkek dışarı da ne yaşarsa yaşasın, eşleri ayrılmaya kalktığında, bir meleğe dönüşüyordu.