1929 yılında Çanakkale’de dünyaya geldi. Nebahat Hanım ile iş adamı Nazif Ergüder’in oğludur. Robert Koleji’ni bitirdikten sonra Londra Üniversitesi’nde öğrenim gördü. Bu sırada BBC radyosunda spiker ve Vatan gazetesi Londra muhabiri olarak çalıştı. Yurda döndükten sonra bu gazetede çalışmaya devam etti. Ahmet Emin Yalman’ın ayrılması üzerine aynı gazetede başyazarlık yaptı. Vatan’ın yerine Hür Vatan’ı kurdu. Daha sonra gazetenin adını Hareket olarak değiştirdi. Kim dergisinin kurucuları arasında yer aldı. Ankara’da Ulus gazetesinde siyasi fıkralar yazdı.
"Cumhuriyetin başı, hükümmet demeh. Hükümmet bizi yola koyar. Hükümmet bizi kayırır. Senin ekmeğini kim veriyo? De bakayım bana, kim veriyo senin ekmeğini?"
Ali, "Kendim yapıyom," dedi.
Özcan Ergüder’i okurken sadece bir kitabının olmasına çok üzülüyorum, o onlarca yazmış olmalıydı ben de eserlerini bir solukta bitirmemek için idare hesapları yapıyor olmalıydım.
Özcan Ergüder'in Kırmızı Kedi basımında çeviri öyküleri de mevcut, yazar çift dilli olduğu için İngilizce öyküler de yazmış. İnanılmaz bir şey ya bir yazarı birçok objektiften okumak... Resmen bir kaleydoskop...
Jale Özata Dirlikyapan, Kabuğunu Kıran Hikâye Türk Öykücülüğünde 1950 Kuşağı kitabının önsözünde Özcan Ergüder'in adını Feyyaz Kayacan ile birlikte anar.
Bu bölümü özellikle paylaşmak istiyorum.
"...Bu süreçte ayrıca edebiyat tarihinde adı çok sık anılmayan bazı öykücüler tanıdım.Bunlardan biri, yalnızca tek bir öykü kitabı bulunan Özcan Ergüder'di.Psikolojiye, özellik psikanalize duyduğu ilgiyle Ergüder, 1956 yılında yayımladığı Maskeli Balo adlı kitabındaki öykülerde çocuk psikolojisine odaklanmış, adeta birer vaka örneği vermiştir.Adı diğer öykücülere kıyasla daha az anılan Feyyaz Kayacan ise dil kullanımındaki farklılık ve klişe bozma tekniği ile 1950'lerde yazılan öyküye yeni bir şiirsel anlatım getirir.Her iki yazar da bilinç akışının kuralsızlığını öykülerinde başarıyla sergiler ve kendilerinden sonra öykü yazmaya başlayan isimleri hayli etkiler." syf 10
Geçen yıl tanıştığım Feyyaz Kayacan'dan sonra Özcan Ergüder de büyüledi beni.
Özcan Ergüder ismini yakın zamanda duyanlardanım. Erlend Loe’nin “Doppler”ini bitirdikten sonra youtube’da kitap hakkında gezinirken “Diyaloglar” programına denk geldim. Boğaziçi Üniversitesi bünyesinde Murat Gülsoy ve Ayfer Tunç’un kitaplar hakkında konuştuğu programda, Doppler’den bir sonraki kitaplarının Özcan Ergüder’in “Maskeli Balo”su
#okudumbitti
#ÖzcanErgüder
#MaskeliBalo
#150Sayfa
#KasımAyı10cuKitap
Yazardan okuduğum ilk eser Maskeli balo. Başka kitabı da var mı açıkçası bilmiyorum. Ben kitabı tamamen tesadüf eseri aldım yine. Yazar aslında gazeteci. Bu kitap BBC'de çalıştığı dönemde kaleme aldığı öykülerden oluşuyor. 27 yaşındaymış kitap ilk yayımlandığında.
Kendine