Asfalt sıcaktır. Hem de pek çoğumuzun bilemeyeceği kadar. Hangimiz asfalta dokunmak zorunda kalmıştır ki? Sadece başına kötü bir iş gelenlerimiz. Asfalt dokunmak için değil; ezilmek, çiğnenmek içindir. Ya ayakkabımızın tabanı ile ya da aracımızın tekerleri ile ezeriz asfaltı.
...ama işin özeti iyi de olsak, kötü de olsak, ne olduğumuzun farkında olmaktı önemli olan. Hayat bizi zamanla eski bir asfalta çevirebilir, çukurlu ve yamalı getirebilirdi ama en azından bunun farkına varmak gerekmekteydi.
Asfalt, üzerinde canlı görmek istemez. Asfalt doğayı sevmediği gibi, doğa da asfaltı sevmez. Kime sorsanız herkes ormanları çok sever ama insanlar sevdiklerine bir an evvel kavuşmayı ağaçlardan daha çok severler. Belki de bu yüzden pek çoğumuz, tabiat anayı asfalt denen kılıçla ortadan ikiye bölmekte bir sakınca görmeyiz.
Rivayete göre, tarihte asfaltın atası sayılan ilk yollar bu topraklarda ortaya çıkmış. Bazısına kraliyet, bazısına İpek Yolu denilen bu kadim yollar binlerce yıl önceki Anadolu şehirlerini birbirine bağlamış.
O yollar da tıpkı şimdiki torunları gibi doğaya meydan okumuş ve insanlığın yeryüzüne karşı kazandığı zaferin bir sembolü olmuş.
O yollar da tıpkı bugün olduğu gibi kimilerini kavuşturmak, kimilerini zengin etmek, kimilerini de savaşmak için bir araya getirmiş.
AsfaltÖzgür Barışkan · İkinci Adam Yayınları · 20231 okunma