Çakma kıyafetlerin, kitapların, ev eşyalarının, cep telefonlarının cennetinde, insanların tavuk, pilav, nohut ve turşu karşısında eşitlenmesi hiç de kötü gelmiyor.
“Eve gidesim yok. Havanın güzelliği zaten buna izin vermiyor. Tuhaf, tedirginlikle karışık bir coşku şimdi hissettiğim. Öpüşür gibi bir şeyler yuvarlanıyor, zıplıyor içimde.”
Şu koca şehirde sırf sigortası var diye dayak atmayı alışkanlık haline getirmiş adamlardan biriyle evlenmeyi düşünenleri; bu parayla koca bir aile geçindirenleri hayal etti.
*1500TL - İstanbul
Yazma hevesin, hep bir gün yazacağımı sanarak kendimi avutuşum geldi aklıma. En azından deneyebilirdim. ‘Hayat izin vermedi.’ Bahanem hep hazırdı, hayat beklemezdi, izin vermezdi. Biz de kendi öykümüzü yazmıyor muyduk? Değecek bir ölümü de bekletmenin âlemi yoktu artık.