Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Özlem Yarkın

Özlem YarkınAletten Alet Yapıyoruz yazarı
Yazar
8.4/10
55 Kişi
211
Okunma
2
Beğeni
1.404
Görüntülenme

Özlem Yarkın Sözleri ve Alıntıları

Özlem Yarkın sözleri ve alıntılarını, Özlem Yarkın kitap alıntılarını, Özlem Yarkın en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Aspasia
Atina'da bir kadın ilk kez, düşünce yaşamında büyük bir atılımı gerçekleştirir. Kim? Perikles'in karısı Aspasia. Aspasia hem Perikles'in politikası üzerinde çok etkili olmuş bir kadındır hem de Atina'nın en iyi Felsefe hocasıdır. Hatta ünlü filozof Sokrates, Aspasia'dan dersler almıştır. Yine Sokrates'in öğrencisi ünlü filozof Platon, Aspasia'nın büyük bir filozof ve konuşmacı olduğunu kabul eder ve diyaloglarını onun tarzında yazar.
Sayfa 37 - Öteki Yayınevi
Marx bazı filozoflara da kızıyordu:"Filozoflar evreni ve dünyayı anlamak dışında bir şey yapmıyorlar. Dünyayı sadece anlamak yetmez, onu değiştirmek de gerekir." diyordu.
Sayfa 61 - Öteki Yayınevi
Reklam
"Sen varsan ölüm yok. Ölüm olduğunda da sen yoksun. Üzülmen gereksiz. Sen hiç kendi ölümüne üzülen birine rastladın mı?" diye sormuştu Epikuros.
Sayfa 42 - Öteki Yayınevi
Julia Kristeva
Türkiye'de ya da dünyada kadın olmak çok zor; hele özgür kadın olmak çok daha zor. Bir kadının zincirlerinden başka kaybedecek bir şeyi yoktur. Zincirlerimi kaybetmekten korkan kadınlar kadınlar vardır. Kanımca, artık bütün kadınlar şeklinde konuşmamızın imkansız olduğu bir döneme geldik. Artık tek tek kadınlardan bahsetmeliyiz. Bütün insanların aynı olmaması gibi bütün kadınlar da aynı değil. Her kadının tekliğini, öznelliğini ve özgünlüğünü vurgulamak gerekir. Her toplum ve kültür kendi kadınını yaratıyor. Sorunları bu düzlemde ele almak ve önce kadın cinsine özel olan ve sonra da tek tek her kadına özel olan açısından keşfetmek esastır. Evet, her toplumda kadınsı deha vardır. Farklı toplumlarda değişik şekillerde ortaya çıkan toplumsal cinsiyet eşitsizliğini de bu dehasının farkına varan ve ona dayatılana boyun eğmeyen tek tek kadınlar kaldıracaktır..
Sayfa 27 - Öteki Yayınevi
Sartre: "Hayatımız boyunca aldığımız kararlar bizim nasıl bir insan olacağımızı belirler. Dünyada kötülükler de savaşlar da olsa asla umudunuzu kaybetmeyin. Umutsuzluk intihar etmek gibidir." demişti.
Sayfa 64 - Öteki Yayınevi
Hypatia
bir din görevlisi olan başpiskopos halka İncil'den bir bölüm okuyacak. Halkın içinden Hristiyan inancına sahip bazı kişiler, Hypatia'yı öldürmek için ona tuzak kuracaklar. İncil'den ne okumuş acaba? 'Kadın, sessizliği ve uysallığı öğrenmelidir. Kadının ne ders vermesine ne de erkeğin üzerinde yetki sahibi olmasına izin vermeyeceğim. Suskun olacak ve sessiz kalacaktır. Çünkü önce Adem, sonra Havva yaratılmıştır.' bölümünü okuyacak. Yani, piskopos bilerek yapmış bunu. Evet, İncil'den yaptığı alıntı ile halkı Hypatia'ya karşı kışkırtmış. Hatta bazıları onun cadı ve büyücü olduğuna inanmış. Bir grup Hristiyan, onu kaçırıp kilisede taşlayarak öldürmüş ve yakmışlar. Bu olay, kadınların cadı olarak görülüp öldürüldüğü bir dönemi başlatmış. 'Cadı Avı' denilen olaylar 14. Yüzyıla kadar devam etmiş. Ama onu taşlatıp sonra da yakılmasına yol açanlar, adlarını tarihe zalim olarak yazdırdılar. Hypatia ise bilime ve felsefeye yaptığı katkılarla tarihe geçti. Tarih affetmez.
Sayfa 48 - Öteki Yayınevi
Reklam
"Epikuros'a göre yaşamın tek amacı varmış, o da mutluluk! Mutlu bir yaşam için öyle çok şeye de ihtiyaç yok. Aç kalmadığımızda, susuz kalmadığımızda, üşümediğimizde, hasta olmadığımızda mutlu olmalıyız." demişti. Bir de dostluğa çok önem veriyordu.
Sayfa 42 - Öteki Yayınevi
"... Siddhartha çok zenginmiş. Ama gerçek mutluluğun zenginlik olmadığını anlamış. Ona göre mutlu olmanın yolu, iyi bir insan olmakmış...."
Sayfa 34 - Öteki Yayınevi
İsotta N'ogarola
Bana bir kötülük yapmalarının bir önemi yok. Genel olarak kadınların eğitim almalarını engellemek, kadınlara yapılmış en büyük kötülük.
Sayfa 57 - Öteki Yayınevi
Offf, gerçekten çok saçma. Aslında Antik Yunan, halkın egemenliğine önem vermiş. Hatta ilk demokrasi de burada ortaya çıkmış ama kadınlara karşı hiç demokratik değillermiş. Kocası ölmüş bir kadın devletten sadece oğlu varsa yardım alabiliyordu. Eğer oğlu yoksa hiçbir yardım alamıyordu.
Sayfa 17 - Öteki Yayınevi
Reklam
Simone de Beauvoir
İkinci Cins olarak algılanmak kadınların kendilerini normalden sapmış dışta kalan ve normale ulaşmaya çalışan canlılar gibi kabul etmelerine neden olur ve hu da onların başarılarını sınırlandırır. Yani erkek birinci cins ve normal, kadınlar ise ikinci cins ve anormal olarak kabul edildiğinden kadın her zaman kendi potansiyelini ortaya koyarken engellerle karşılaşır. Aslında kadınlar erkekler kadar ayrım yapma, seçme yeteneğine sahiptir ve böylece kendilerini geliştirmeyi seçebilirler, kendi hayatlarının ve dünyanın sorumluluğunu alabilirler.
Sayfa 38 - Öteki Yayınevi
Diktatör ne demek? Kendilerine muhalefet edenleri bastırıp, onların düşünme ve ifade özgürlüklerini kısıtlayan yöneticilere denir. Fransız Devrimi kralın yetkilerini azaltan başarılı bir burjuva devrimiydi ancak burjuvalar yönetimde söz sahibi olunca bazı uygulamalarıyla krallardan farklı davranmadılar. Olympe de Gouge ve Madame Steal'i önce hapse attılar, sonra da idam ettiler.
Sayfa 28 - Öteki Yayınevi
+Atasözlerimizin, deyimlerimizin birçoğu da cinsiyetçi yaklaşımın yansıması. Mesela; ' Kızın varsa sızın var. Kızını dövmeyen dizini döver. Erkek büyür koç olur, kız büyür hiç olur.' gibi yüzlerce söz var. - 'Kız gibi gülme, kız gibi yapma.' gibi sözler de o kadar çok ki. + Ben de matematikten 100 aldığımda ' Saçı uzun ama aklı kısa değilmiş neyse ki' demişti bir arkadaşım. - Akılla, saç ve cinsiyet arasında ilişki kuranın aklından şüphe duyarım. + Küçükken annem ve babam beni cici kızım diye erkek kardeşimi de aslan oğlum, diye severlerdi. - Benim annem ve babam da her fırsatta hanım hanımcıklığıma övgü yağdırırlardı ama erkek kardeşimin de haylazlığıyla övünürlerdi. + Annem babama 'evimin reisi' derdi. Babam da anneme 'evimin namusu' derdi. - 'Kadın işi, erkek işi, kızlara yakışmaz' ve daha neler neler.
Sayfa 38 - Öteki Yayınevi
Cinsel saldırı ile cinsel taciz farklı mı? Cinsel taciz bir kişinin kendi isteği dışında cinsel içerikli tekliflere, şakalara, hakaretlere, bunları içeren görsellere ve sözlü davranışlara maruz kalmasıdır. Tüm bunlara bedensel temas da eklenirse buna cinsel saldırı denir.
Sayfa 54 - Öteki Yayınevi
Reklamlar ve Kadın Algısı
Hemen ardından mini fırın hediyesiyle mutluluktan uçan kadın reklamı, formda olmadığını gören kadının aynaya mutsuz bakışı, kullandığı şampuanla ipek gibi olan saçlarını savuran kadın, maç izleyen erkeğin arkasında mutfakta yemek hazırlığı yapan harikalar yaratan kadın.... Reklamlarda sıklıkla ne gördük? Makyaj, giyim kuşam derdinde olan kadınlar, iyi bir anne ve eş olmak için çırpınan kadınlar, çalışan kadın olsa bile mutfakla özdeşleşmiş, inatçı lekelerle başı dertte olan kadınlar. Aslında reklamlar, yepyeni karakterler veya hiç karşılaşılmadık senaryolar çıkarmazlar. İnsanların içinde doğdukları toplumsal ve kültürel yapının işlediği değer yargıları, kalıplaşmış davranış biçimlerini, farklı karakterler ve farklı senaryolarla sunarlar. Kadınlar için uygun görülen annelik, güzel kadın olma, erkekler için uygun görülen babalık, aile reisi olma gibi roller geçmişten geleceğe ve nesilden nesile aktarılırken reklamlar da üzerine düşeni yapıyor. Tüm gün kadınlara uygun görülen programlar evlenme ve moda üzerine.
Sayfa 53 - Öteki Yayınevi
192 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.