vurdular beni ben vuracakken,
yığılıp kaldım öldürüldüğüm yerde;
ama kalktım, eskisinden daha dinç ,
ya sonra, ya sonra, ya sonra!..
Ekleyecek ne var ki?
Yaşamaya gelmiştim yeryüzüne.
Tomurcuk
gül,
minicik,
bazen
çıplak ve ufacık,
sığacakmış gibi
avucumun içine,
tutup seni böyle
ağzıma götürürcesine,
ama
ansızın
dokunur ayaklarım ayaklarına ve ağzım dudaklarına.