Patricia Springborg

Patricia SpringborgBatı Cumhuriyetçiliği ve Şark Hükümdarı yazarı
Yazar
0.0/10
0 Kişi
1
Okunma
0
Beğeni
463
Görüntülenme

Hakkında

Unvan:
Yazar
Doğum:
Nelson, Yeni Zelanda, 16 Kasım 1942

Okurlar

1 okur okudu.
5 okur okuyor.
12 okur okuyacak.
2 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Binlerce yıl önce uzun mesafeli ticarete bağlı olarak ortaya çıkan bu Doğu toplumlarına uygulanan sivil toplum tezine yapılmış katkıların belki en keyfi ve açıkça yanlış olanı, ilk olarak Marx'ın dile getirip daha sonra Max Weber'in tekrarladığı bir iddiadır. Buna göre, Doğu'da “burjuva ticaretinin birinci temel koşulu eksiktir, yani kişinin can, tüccarın mal güvenliği yoktur” (Marx ve Engels, 74e Russian Menace, 1953 baskısı, 40, aktaran Turner, 1984, 34). Antikçağdaki Yakındoğu toplumunun, tüccarın hakları ile malı konusundaki medeni ve özel yasalarla ilgili en eski tarih kayıtlarına sahip olması bir tarafa, bu yasıJarın ifade bulduğu sözleşme biçimlerinin öncüsü de yine muhtemelen aynı toplumdur (Rostovtzeff 1932, 8-9). Bu türden tarihsel tahrifatın kökeninde kasıt ya da doğruluktan hazzetmeme eğilimi aramak yerine, dile getirilen iddiaların ideolojik niteliğine bakmak gerekir: Bunlar kendine alan açmaya çalışan ve bu yolla kendi gerçekliklerini yaratabilmeyi uman geçici doğrulardır. Ayrıca basmakalıplaştırmanın doğasından da kaynaklanmaktadır: Doğu'nun Batı hakkında pek az şey bilen polemikçiler tarafından “öteki” olarak ya da Batı için geçerli olduğu iddia edilen her şeyin tersi olarak nitelendirilmesi.
İronik bir biçimde, Springborg'un kitabı, "tersine Şarkiyatçılık" (reverse Orientalism) yapmakla, yani Şark'a Garb'ın özelliklerini isnat etmekle suçlandı. Bu görüş, bir ölçüde, antik Yunan polis' inin, onun mirasçısı olduğunu iddia eden erken modern dönemden ayrılamayacağı düşüncesine dayanıyor. Springborg'u "tersine
Sayfa 12 - Sadrine BertauxKitabı okudu
Reklam
Weber, Babil astronomisinin matematiksel temelden yoksun olduğunu iddia eder etmesine ama geometriyi Mısırlıların bulduğundan söz etmeyi ihmal eder (krş. King, 1978, 1980); Doğu'daki hukuk geleneğinin Roma'da ve Kilise hukukunda görülen sistematik niteliklerden yoksun olduğunu öne sürer, oysa Roma hukuku aslında Doğu eyaletlerinin yasalarından alınmış olup Beyrut hukuk okuluna bağlı iki Doğulu, yani Papinianus ile Ulpianus tarafından derlenmiştir (krş. Rostovtzeff 1932; Driver ve Miles 1952-5; Cumont 1956 baskısı). Östelik Weber (1958, 15), “her ne kadar bizdeki mimarinin teknik temeli Şark'tan gelmişse de |...) Şark, kub. beyle ilgili sorunlara çözüm bulamamıştı” iddiasını dillendirir, oysa tam tersi geçerlidir: Sadece kubbe değil, kemerle ilgili sorunların çözümünü de Şark bulmuştur. Weber, Batı üniversitelerinin “yüzeyde benzerlikler taşıyan” ama “yetişmiş uzman personel aracılığıyla akılcı, sistemli ve uzmanlaşmış bilimsel çalışmadan yoksun” Çin ve İslam üniversitelerinden üstün olduğunu öne sürer (Weber 1958, 15-6), fakat burada da yine, örneğin el-Ezher gibi İslam üniversitelerinin, Batı'daki muadillerinden daha eski olduğunu ve dahası, Batı üniversitelerinin aslında bilimsel kurumlar olarak ortaya çıkmadığını belirtmeyi unutur.
İslam toplumları, yerleşik biçimlerine egemen olan Mezopotamya toplumları gibi, fazlasıyla sözleşmeye dayalı toplumlardı (Springborg 1987a) ve zaten başarılarını da büyük ölçüde bu temel özelliklerine borçluydular. Ekonomik gelişme standartlarıyla değerlendirilecek olursa, İslam şehirleri işbölümü ve işgücünde uzmanlaşma temelinde, Avrupa'da 19 ve 20. yüzyıla kadar eşi görülmedik bir büyüklüğe ulaşmışlardı. İktisat tarihçisi Charles Issawi, 10. yüzyılda Bağdat'ın nüfusunun bir milyon dolayında olduğunu söyler; bir Fransız seyyahın anlattıklarına bakılırsa, 14. yüzyılda Kahire Paris'ten iki kat büyük, dört kat kalabalıktır. 1800'e gelindiğinde, İstanbul'un nüfusu bir milyondu, 72manın 400 bin nüfuslu Londra'sıyla karşılaştırıldığında Bağdat ve Kahire'nin nüfuslarıysa azalmıştı (Issawi 1969, 102-5). Yahudi İslam tarihçisi Şlomo Goitein (1967, 99), Kahire'nin ortaçağ dönemine ait Geniza belgeleriyle ilgili şu bilgileri vermektedir: “Şimdiye dek, kol emeği gerektiren yaklaşık 265 çeşit meslekle ilgili koşullar saptandı; buna karşın ticaret ve bankacılıkla uğraşan 90 çeşit görevli ve yine bir o kadar meslek sahibi, memur, din görevlisi ve öğretmen bulunduğu belirlendi.” Goitein, tanımlanmış 450 mesleği içeren bu toplamı “bir yandan Corporations professionelles adlı abidevi çalışmasında |.:T. Walzing in eski Roma için verdiği 150 dolayında mesleki kuruluşla; diğer yandan Andr€ Raymond'un (1957) 1801'de Kahire için saydığı 278 corporations de metiers ile” karşılaştırır. Yüzyılımızın başında Şam'da baba-oğul Kasımilerin derlediği 435 meslek de bu karşılaştırmada dikkate alınmıştır (Goitein 1967, 99).
Siyaset kuramına katkı sunsa da kitabın temel muhtevasını tarihyazımı oluşturuyor ve Springborg'un en cesur ve orijinal katkısını tam da bu özgün tarihyazımında görüyoruz: Yunan polis'ini Batı'nın beşiği olarak değil de Doğu'nun bir mahsulü olarak düşünmeye davet ediyor bizi. Polis' in tarihsel mirasını biı şekilde tartışmaya açmaksa, Batı'nın siyasal özgürlüğün, vatandaşlığın ve demokrasinin kaçınılmaz mahalli olarak görülmesini ve sınırlandırılmış bir alan olarak ele alınmasını imkansız kılıyor. Savını desteklemek üzere farklı akademik disiplinlerden yararlanan Springborg, disiplinlerarası diyalog ve geçişkenlik çağrılarına kulak veriyor ve katkı sunuyor. Siyaset ve tarih arasındaki diyaloğun önde gelen uygulayıcısı ve Springborg'un Hobbes üzerine yazdığı yüksek lisans tezinin danışmanı Pocock, İngilizce baskıya yazdığı arka kapak yazısında, Springborg'un projesiyle ilgili şöyle söylüyor: "Patricia Springborg, Batı siyaset tarihinin merkezine şehir devletleri yerine krallığı; antik Yunan ve Roma yerine Mısır ve Mezopotamya'yı koyuyor. Böylece bizi Yunan-Roma Batı'ya Helenistik ve Nil Nehri merkezli bir perspektifle yaklaşmaya zorluyor. Sonuçta ortaya çıkansa, Springborg'un tarihin çarpıtılması olarak değerlendirdiği pratiklerin ustaca ters yüz edilmesi. Bu çalışma, post-liberal ya da neo-liberal düşünüşün bir klasiği haline gelebilir."
Sayfa 10 - Sadrine BertauxKitabı okudu
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
Henüz kayıt yok
Resim