Peter Edel

Peter EdelSiyonizm'in Tarihi yazarı
Yazar
7.0/10
3 Kişi
9
Okunma
0
Beğeni
1.119
Görüntülenme
Ben Gurion, 7 Aralık 1938 tarihli Siyonist toplantısında; "Şayet Almanya'daki tüm çocukların İngiltere'ye getirmek suretiyle kurtulacağını bilsem ve diğer yandan ancak yarısının kurtarılıp İsrail'e getirilmesinin mümkün olduğunu bilsem ikinci şıkkı tercih ederdim. Zira üzerinde düşünmemiz gereken, salt bu çocukların canlan değil, İsrail halkının da tarihidir."
Sayfa 141Kitabı okudu
1942 yılının Aralık ayında, Amerikan Başkanı Roosevelt'e (Avrupalı Yahudilerin akıbetini az çok öğrenmek isteyen) gönderdiği iletide şunları söylüyordu; "Diğer Yahudi örgütlerin liderleriyle birlikte aldığımız karar doğrultusunda, basını, soykırıma dair aldığımız haberlerin dışında tutmaya karar verdik." ABD ve Filistin' deki Siyonistlerin verdiği tepki, daha sonraları, psikolojik bir tepki olarak açıklandı. Ancak, diğer yandan, hangi şartlarda olursa olsun, Yahudi devletinin kurulma sürecinin olası bir tehlikeye uğraması endişesinden, Siyonistlerin verdiği (ya da vermediği) tepki, ' soykırımdan söz etmemek için varılan gizli anlaşma' (Conspiracy of Silence) olarak tanımlandı.
Sayfa 163Kitabı okudu
Reklam
Konyoses'lerden bir bölümü dini ayin düzenlemeyi ihmal etmedikleri için diğer Sabetayistler tarafından fanatik kökten dinciler olarak anılıyordu. Bundan da anlaşıldığı üzere Sabetayistlerin son grup kadar sıklıkla ya çla hiç dini ayinler düzenlemedikleri ortaya çıkmaktadır. Öte yandan bunlar oldukça laik bir yapıya sahiplerdi. 1840 yılında Osmanlı İmparatorluğunu laisize eden ve modern Türkiye'nin kurulmasına önayak olan Tazminat Dönemine olan hayranlıkları bunun göstergesidir. Sabetayistlerin laik oryantasyonunun sonuçlarından biri, kökten dinci Müslümanlar tarafından, bugüne kadar süregelen bir güvensizlik duygusudur. Öte yandan Sabetayistler iki ateş arasında kalmıştır. Bir yandan tam olarak Müslüman kabul edilmezken diğer yandan dinlerini değiştirdikleri için Yahudi din seçkinlerinde Yahudi sınıfına sokulmamaktadırlar.
İdeolojik yönelimleri oldukça ağır basan Siyonistler, bu bakış açısından rahatsızlık duyuyorlardı. Nazi soykırımından kurtulanları aşağılayıp, küçümseyerek, Filistin'e gelişlerinden hoşnut olmadıklarını da açıkça ortaya koyuyorlardı. Siyonist militanlara göre, Avrupa Yahudileri, zamanında Filistin'e göç etmedikleri için aslında Nazi terörünü hak etmişlerdi. Soykırımdan kurtulanları sıklıkla alaya alarak, onlara 'Sabon! ', 'sabun' diye sesleniyorlardı.
Sayfa 178Kitabı okudu
Antisemitizm endüstrileşen Avrupa'da ortaya çıkmıştı. Örneğin Fas'ta antisemitizme rastlayamazdınız. Avrupalı Yahudiler sömürülen bir zümreydi ve İsrail' de de bu devam etti. Siyonist hareketin gelişiyle birlikte bu topraklar da adeta Avrupa'nın bir uzantısı haline dönüştü."
Sayfa 219Kitabı okudu
Yahudi olmayanlara yüksekten bakımaktan da geri durmuyordu. 1190 yılında kaleme aldığı Layık Olanın Kılavuzu (More nebuchim) adlı eserinde 'Zenciler ve Türklerden' söz ederken, onların; 'Tanrı'ya ibadet edecek alt yapıdan yoksun olduklarını' ve ' ... doğalarının akılsız hayvanlar￾dan bir farkının olmadığını' yazmıştır. Bunun dışında, Maimonides, bu halkların, insan seviyesinde olmadıklarını belirtmiştir. Aslında, Maimonides 'e göre, Yahudi olmayanın seviyesi ancak bir insan ve maymun arasında bir yerlerde olduğuydu.
Reklam
ABD' deki Hıristiyan toplumunu büyük ölçüde etkilemektedir. Shamir'in saptamaları, intikam temasının Amerikan zihniyetinde vazgeçilmez bir yer teşkil ettiği yönündedir. Bunun dışında intikam, Amerikan film endüstrisi kurulduğu günden bu yana en çok tercih edilen tema haline getirilmiştir. "Yahudilerin bu intikam saplantısı, Avrupa' dan Atlantik'in karşı kıyısı Amerika'ya yaptığı tehlikeli yolculuğu burnu bile kanamadan tamamlamıştır. Amerikan Yahudi'si Hollywood'u yaratmış, intikam Hollywood'da en çok rağbet gören tema haline gelmiştir. Bir bakıma Amerikan sineması, kolektif Yahudi bilinçaltının yansımasıdır ve Amerikan zihniyetinin oluşumundaki en önemli faktördür."
Sayfa 258Kitabı okudu
O dönemde Güney Fransa'da gnostik topluluklar toplu olarak kılıçtan geçirilmişlerdir. Hayatta kalan gnostikler o andan itibaren ayinlerini gizlilik içinde uygulamışlar ve bu durum, ezoterik 'gizli cemiyetlerin' ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Kabala'nın yayılması bu dönemde başlamıştır. Diğer tüm gnostik sistemler gibi, Kabala da maddede tutsak kalmış insanı spiritüelliğe geri getirme yolu izlemektedir. Efsaneye göre, Adem ilk günahdan sonra melekleri tanımış, böylelikle spiritüel mutluluğu yeniden bulabilmiştir.
İsrail hükümet birimlerinin, uyuşturucu maddelerle olan bağlantıları Amerika 'nın uyuşturucu politikasıyla örtüşmektedir. CIA, Vietnam savaşı sırasında uyuşturucu ticaretinden elde edilen kazançla illegal operasyonların finanse edilebileceğini keşfetmiştir. Daha sonraları, bu Amerikan politikası farklı ülkeleri de etki alanına çekmiştir.47 Bu da açıkça İsrail'in, ABD'nin gözü önünde Güney ve Orta Amerika'daki uyuşturucu baronlarıyla rahatlıkla 'iş çevirmesini' açıklamaktadır.
Sayfa 332Kitabı okudu
Bununla birlikte, bilimsel keşifler, yeni bir gerçekliğin habercisi haline gelmişti. Fizikte, maddeye yeni bir yaklaşım getirilirken, Darwin'in Evrim Teorisi sayesinde, dünyaya yeni bir biyolojik öykü anlatılmakta, diğer taraftan, ruhbilimi adına yeni gelişmeler birbirini izliyordu. Bu bilimsel gelişmeler, geleneksel inanç yapısının giderek zayıflamasına neden olmuş; kiliseler boşalmıştı. Değişen dünya görüşünün etkisi altında kalan kitleler, daha iyi bir dünyada yaşamak adına zemin oluşturacak materyalizm ve pozitivizme olan inançlarını artık yitirmişti. Liberalist rasyonalizmden çark edip irrasyonel süreçlere yönelen kalabalıklar oluşmaya başlamıştı.1 Bu akımların ortak hedefi, bir yandan doğaya dönerken, öte yandan ruhsal gelişime duyulan ilgi artmasıyla materyalizme bütünüyle sırt çevirmekti. Vejetaryenlik, çıplaklık kültürü ve okültizm hızla, gözde akımlar haline dönüştü. Kutsal kadeh geleneği, bu erken Yeni Çağ hareketi için, asırlardır süregelen, maddi dünyadan arınan insanın ruhuna yaptığı yolculuğun simgesi haline gelmişti.
Reklam
İlk neden'den, 'baba' ya da 'bilgelik' olarak adlandırılan eril bir Tanrı figürü ortaya çıkmıştır. 'Baba' ya, 'ana', ya da 'bilgi' olarak adlandırılan tanrıça eşlik eder. Kabala'ya göre iki figür de birbirlerine sıkı sıkıya bağlıdırlar. Kabalistlere göre bu aşamada bir 'evlilik'
Vooruitgangs Partisi ve Vlaams blok gibi hareketler, İsrail ve Yahudi cemaatlerini bırakarak, Müslümanları, yabancıları, üçüncü dünya ülkesinden gelen mültecileri hedef almaya başlamıştır. Konumları açısından bu kesim, 30'lu yıllardaki Yahudilerin konumuyla benzerlikler göstermektedir. Bu konuda da gelişmeler kaygı verici boyutlara çıkmaktadır. Bu bağlamda da soykırım; güç ve zorbalığın vardığı noktalan göstermesi açısından, alınacak önemli bir ders olduğuna işaret etmektedir.
Sayfa 210Kitabı okudu
Öncelikle, programın her iki sunucusunun da İsrail yanlısı bir görüşe sahip oldukları herkes tarafından bilinen bir gerçekti. Yayın süresince her iki sunucu da, SP liderinin programa gelmesi ve bu sorumluluğu paylaşması yönünde meydan okuyarak yangına körükle gitmeyi tercih ettiler. SP lideri Jan Marijnissen üç gün sonra BV D programındaydı. İsrail yanlısı oyları kaybetmenin korkusuyla -her ne kadar Karel Glastra van Loon ile yakın dost olsalar da- Marijnissen, Loon 'u savunmak konusunda kılını kıpırdatmadı. İşin en tuhaf yanı, program boyunca kitabı tartışan beş kişiden hiçbiri kitabı tamamıyla okuma zahmetine girmemişti. Kitap tamamıyla göz ardı edilerek, salt önsözü ve dolayısıyla SP danışmanı ve buna ek olarak Trouw'da yayımlanan kitapla ilgili makale konuşuldu.
Kudüs sulh mahkemesi, Kasztner'in davasını Gruenwald'ın aleyhinde sonuçlandırdı. Mahkemenin başında, daha sonraları Adolf Eichmann'ın davasını görecek üç yargıçtan biri olan Benjamin Halevi bulunuyordu. Halevi, Kasztner hakkındaki düşüncelerini açıkça şöyle ortaya koyuyordu: "Kasztner'in baştan çıkması çok kolaydı. Yakın zamanda vuku bulması beklenen soykırımdan 600 kişiyi kurtarması ve daha ilerisinde pazarlık yaparak başkalarının da kurtarılma olasılığını güçlendirecek fırsatlar yakalaması söz konusuydu. Ve kurtarmayı istedikleri de, Kasztner için bir anlam ifade eden, önemi olan insanlardı. Bu kişiler; ailesinin fertleri, sürdürdüğü davanın yandaşları ve Macaristan'ın önde gelen Yahudi şahsiyetleriydi ( ... ) Budapeşte'deki karısını, annesini, erkek kardeşini ve Cluj'daki üvey babasını ve geride kalan dostlarını kurtarabilme şansı vardı. Kasabalardaki ve hatta Budapeşte'deki yüksek mevki sahibi · şahsiyetleri kurtarma hevesiyle gözleri kararmıştı. "Bu kişilerin kurtarılma girişimi, hem Siyonizm 'in hem de bizzat kendisinin zaferi olacaktı ( ... ) Kasztner, Avrupalı Yahudilerin çoğunun kökünü çoktan kurutmuş olan Nazilerin yok etme makinelerinden, Yahudilerin kendi imkanlarıyla kurtulma şanslarının var olup olmadığı konusunda oldukça karamsardı. Onları kurtarabilmesi ancak Nazilerle işbirliği yapmaktan geçiyordu. O takdirde, tereddüt etmeksizin işbirliğini kabul etmesi de abes değildi. Ancak yine de Virgil'in dediği gibi; 'timeo Danaos et dona ferentes' (Yunanlılardan hediye almaktan bile korkarım). Sunulanları kabul ederek Kazstner, ruhunu şeytana satmıştır."
Sayfa 190Kitabı okudu
Dünya Siyonit Örgütü ve Naziler arasında yapılan sözleşme, Alman yahudilerinin mal varlıklarının büyük bir bölümünü muhafaza ederek Filistin’e yerleşmelerine olanak tanıyordu....Alman şirketleri göç eden yahudilerin mal varlığıyla Alman sanayi ürünleri satın alıyor ve daha sonra elde edilen kar tekrar göç eden yahudi yerleşimcilere dönüyordu. Bu anlaşma Ha’avara Nakil anlaşması adını alır
Sayfa 137Kitabı okudu
Resim