Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Philip Mattar

0.0/10
0 Kişi
0
Okunma
0
Beğeni
695
Görüntülenme

Philip Mattar Sözleri ve Alıntıları

Philip Mattar sözleri ve alıntılarını, Philip Mattar kitap alıntılarını, Philip Mattar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Birçok arap gibi. Emin de Osmanlıcı idi (Osmanlı devletine bağlıydı.) Bu, kendisini imparatorluk içindeki müslümanlarla özdeşleştirme düşüncesine dayanıyordu. 1912 ile 1917 arasındaki Türkleştirme hareketi, Rıza'nın ayrılma (decaentralization) ve yenilkçi düşüncelerinin etkisi ve 1915 ve 1916'de, günlüklerinde yer aldığı gibi, Türk ordusundaki tecrübeleri sonucunda bağlılığı zayıfladı.
Sayfa 26 - Akademi - Ağustos 1.Baskı 1991Kitabı okudu
Yahudilere göre, Araplar, alanın kutsallığını kendilerinden sonra keşfetmişler ve kışkırtıcı olmuştu.
Sayfa 71 - Akademi - Ağustos 1.Baskı 1991Kitabı okudu
Reklam
Emir Hüseyn'in 1916'nın ortasında Arap isyanını başlattığında Emin (ve diğer Filistinliler), onu, Suriye ve Filistin'i birleştirmeyi amaçlayarak yıllarca derinden uğraştığı siyonizmi engellemek için bir fırsat olarak gördü. Ve fırsatı gelince de Osmanlı ordusundan (ve Osmanlıcılıktan) ayrılıp, Arap isyanına katıldı.
Sayfa 26 - Akademi - Ağustos 1.Baskı 1991Kitabı okudu
Türkler, kısıtlamalar koymaya çalıştı, fakat Avrupalı güçler, Yahudi vatandaşlarının lehinde kapütülasyonları (müslüman olmayan dost devletlere verilen ekonomik ve siyasal imtiyazlar) devreye soktular. Ve Yahudiler, göç ve toprak satımında Osmanlı sınırlandırmalarından kurtulmak için Türk ve Filistinli yetkililere rüşvet verdiler.
Sayfa 20 - Akademi - Ağustos 1.Baskı 1991Kitabı okudu
1880'in ilk yıllarında Yahudi göçü hızla artarken, Filistin’in yüzde 80'i müslüman, yüzde 15'i Hristiyan ve yüzde 5'i Yahudi, yaklaşık 500.000 nüfusu vardı. Osmanlı İmparatorluğunda dinî farklılıklara müsamaha gösteriliyordu ve her dinî topluluk, dinî ve toplumsal işlerinde kendi hukukuna sahipti. İmparatorluk, Doğu Avrupa'daki gibi katliam ve inanç zulmüne hiç şahit olmadı
Sayfa 18 - Akademi - Ağustos 1.Baskı 1991Kitabı okudu
Hüseynîler, kendilerini Seyyit (peygamber Hz. Muhammed'in soyundan gelenler) olarak bilirler. Ailenin geleneksel atası Muhammed el-Bedri'nin kökeni, dördüncü halife Ali b. Ebi Talib ve karısı peygamberin kızı Fatıma'nm oğlu Hüseyin'e (ki aile adıdır) uzanır.
Sayfa 18 - Akademi - Ağustos 1.Baskı 1991Kitabı okudu
Reklam
Müftü, 4 Temmuz 1974’te Beyrut Amerikan Üniversitesi Amerikan Hastanesinde öldü. Son arzusu, Kudüs'te, doğduğu yere, Herod kapısının dışında, en sevdiği yeri, Haram-ı Şerifi tepeden gören bir yerde, bir müslüman mezarlığına gömülmekti. İsrail yetkilileri, cesedinin Kudüs'e girmesine izin vermediler.
Sayfa 173 - Akademi - Ağustos 1.Baskı 1991Kitabı okudu
Müftü'nün hayatının hiçbir dönemi, II. Dünya Savaşındaki kadar ihtilaflı olmamış ve çarpıtılmamıştır. Siyonistler, onun işbirlikçi ve savaş suçlusu olduğunu ispatlamaya öylesine can atıyorlardı ki, Naziler'le olan bağlantılarını abarttılar.
Sayfa 151 - Akademi - Ağustos 1.Baskı 1991Kitabı okudu
Suriye, Filistin, Irak ve Ürdün liderlerinden oluşan ve Müftü'nün de sözcüsü olduğu gizli bir Arap Komitesi kuruldu. Amaçları isyan yoluyla bağımsızlık kazanmak, ardından da bağımsız Arap ülkelerini, "Arap Ulusu" çevresinde birleştirmekti.
Sayfa 143 - Akademi - Ağustos 1.Baskı 1991Kitabı okudu
Müftü, 1950'lerde Duvar ihtilafları süresince, siyonistlerle olduğu kadar, Yahudilere yardım ettikleri için İngilizlerle de mücadele ettiğini söylüyordu. Oysa deliller tersini gösteriyor. 23 Eylül 1928'den 1 Eylül 1929'a kadar ifadeleri ve hareketleri, bu bir yıl boyunca İngiltere ile işbirliği yaptığını, isteklerine rıza göstermeyip, şiddeti desteklemeyerek Filistinlileri kışkırtmaya karşı olduğunu belirtir. Ona göre bunun nedeni, 1928'de Duvar ile ilgili, statükoya dayanan İngiliz siyasetinin, Arap taraftarı olmasıydı.
Sayfa 72 - Akademi - Ağustos 1.Baskı 1991Kitabı okudu
Reklam
1896'da, Osmanlı başkentine Theodor Herzl'in seyahatini duymuştu. Herzl, Yahudi sorunlarını muhtemelen Filistin'de bir Yahudi devleti kurarak çözmeyi önerdiği "Yahudi Devleti" kitabını daha yeni yayınlamıştı. Herzl, Sultan Abdulhamid’e para yardımı veya Emin'in anlattığı şekliyle "rüşvet" karşılığında Filistin'i Yahudilere vermeyi önerdi. Sultan'ın cevabı şuydu: "Toprağın bir adımını bile satamam, çünkü o benim değil, halkımındır... Yahudilerin milyonları kendilerinin olsun, imparatorluğum parçalandığında Filistin'i karşılıksız elde edebilirler."
Sayfa 28 - Akademi - Ağustos 1.Baskı 1991Kitabı okudu
1. Dünya savaşından önce Filistin, sözde doğrudan İstanbul'dan kontrol edilen, Osmanlı imparatorluğunun bir parçası idi. Bununla birlikte gerçekteyse bölge, seçkinlerden oluşan yerel âyân’ın (soyluların) hakimiyeti altındaydı.
Sayfa 11 - Akademi - Ağustos 1.Baskı 1991Kitabı okudu
Yahudi toprak alımları devam etti ve 1935'te en yüksek noktasına ulaşan Yahudi göçü, Filistinlilerin, muhtemel bir Yahudi çoğunluğu egemenliği korkusunu ateşledi.
Sayfa 136 - Akademi - Ağustos 1.Baskı 1991Kitabı okudu
Araplar, peygamberin bineği olan "Burak"ı oraya bağladığından dolayı Duvara, "el Burak” ismini vermişlerdi.
Sayfa 58 - Akademi - Ağustos 1.Baskı 1991Kitabı okudu
Arap ulusalcılar, onu, ingiliz emperyalizmine ve siyonizme karşı başkaldıran Filistinli vatansever bir lider olarak görürken, siyonistler, ondan müslüman fanatik bir lider ve Yahudi düşmanı bir serseri olarak nefret etmeye başladılar.
Sayfa 32 - Akademi - Ağustos 1.Baskı 1991Kitabı okudu
25 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.